Dal, bazen çiçeğin ağırlığından kirilir.Yalniz kötü şeyler eğip bükmez insanı; güzelliklerde kırar.Yasam; bir dalın ucunda filizlenen çiçeğin açmasiyla ve dalın kırılmayacagi o muntazam dengede gizlidir.
Güzel şeylerden kötü anlamlar çıkaranlar, cazibeden mahrum, yoz insanlardır. Bu bir kusurdur.
Güzel şeylerden güzel anlamlar çıkaranlar kültürlü insanlardır. Bunlar açısından umut vardır.
Soyunu sürdürmeyi reddetmesinin nedeni, varoluşun ona taşıyamayacak kadar ağır bir yük olarak gözükmesiydi. " Ne mutlu dünyaya gelmemiş olana " deyip dururdu.
İsfahan' daki ilk üç ayını rasathaneye hasretmiş, inşaatı, malzemenin imalatını denetlemiş, en önemlisi de Favardin 458 in ilk günü, yani 21 Mart 1079' da törenlerle başlatılan yeni Celali takvimini hazırlamıştı.
Ne diyebilirim ki sana, varlığın sırları saklı senden, benden; bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedikodu; bir indi mi perde, ne sen kalırsın ne ben.
Selçuklu Hükümdarı Alparslan'ın ölümü üzerine yazılan Rubai
Her gün biri çıkar, başlar benim ben demeye,
Altınları, gümüşleriyle övunmeye.
Tam işleri dilediği düzene girer,
Ecel çıkıverir pusudan: Benim ben, diye.
Bu cebir eserinde Hayyam, bilinmeyen sayıyı göstermek için Arapçadaki "şey" terimini kullanmış; İspanyolların ilmi eserlerine "Xay" olarak geçen bu kelime zamanla kısaltılıp sadece ilk harfine indirgenmiş, sonra da "x" tüm dünyada bilinmeyen sayının simgesi haline gelmişti.
Var mi dünyada günah işlemeyen, söyle;
Yaşanır mı hiç günah işlemeden, söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.*
*Ömer Hayyam*
Ve gezdir simdi gözlerini Semerkant' ın üzerinde!
Değil mi ki o yeryüzünün ecesi? Alıp tüm diğer kentlerin yazgı iplerini ellerine, çıkmamış mı hepsinin üstüne o mağrur ?
İnsanlar niçin böyle yaşıyorlardı? Niçin bazıları iyi bazıları kötüydü? Niye bazıları mutlu bazıları mutsuz? Niye bazılarından herkes korkar da bazılarından kimse korkmaz? Niye bazılarının çocukları var bazılarının yok?