Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.26
Tuğçe inci demirağ
Tuğçe inci demirağ
@Tugce32
İyi dostlar , iyi kitaplar , bir de huzurlu bir vicdan : işte ideal bir hayat.
Mark Twain
DM kullanmıyorum. Evli
392 syf.
·
Not rated
Yine çok güzel diyerek bitirdiğim bir kitap..
Kız çocuğunun utanç olarak görüldüğü Pakistan Peşaver'de doğup yaşayan bir peştu kızı MALALA Yusufzay..
Kız çocuğunun doğdu günü kasvetli bir gün olarak adlandıran bir halk,
Erkek çocuklarının doğumunun silahlarla kutlanıp,kızların örtüler altında saklandığı,
Eşi kız çocuk doğurdu diye tebrik
272 syf.
·
Not rated
Kitabı okurken Mabel Matiz'in şarkısında ki şu sözler beynimin arka planında çaldı durdu
"Yandı cihan bak bestesi mahur da
Mecnunum sırra erdim o uğurda
Gel de gör beni canım aşk neyledi
Taştım bendimden yar çare zuhurda"
Müslüman Dülger Bahşi ve Papaz kızı Kaknusia'nın dillere destan "aşk hikayesi". Farklı inanç ve kültürlere sahip olmalarından dolayı evliliklerine izin verilmeyen bu iki genç kaçıp evlenirler. ( aşk'a toplum kuralları engel olamıyor)
Esir düşen ve bir gemi kazasında ayrılan hayatlarında (nasılı spoiler olurdu) öldü mü sağ mı belli olmayan nefes aldığı hissiyatıyla kaknuşşa'sını arayan Bahşi, sen yoksan dilim lal diyen Kaknusia, bedeni benimle ruhu başkasına ait olsada yanımda olsun yeter diyen İshak, aşkı için kul köle olan Gunala. Aşkın etrafında pervane olmuş dört aşık...
Osmanlı dönemi 1.Ahmet zamanında tarih kokan sürükleyici bir olay örgüsü.
Karakterlerin her biri aşka farklı yaklaşıyor,kendi dünyalarında aşkı nasıl yaşadıkları anlatılırken okur olarak hangisi hakiki aşık seçmek bize düşüyor.
Yazarın aşka dair her cümlesi insanın kalbine işliyor ve aşkın özünü, özlemini, sabrını,vefarkarlığını , gerekirse vazgeçebilmeyi, yapılabilecek kötülükleri anlaşılır bir dille bizlere aktarıyor.
Kitabımın ilk sayfasına " o benim her sabah ki uyanma sebebim ,uyanmadan önce son şeyim, uyandığım zaman ki ilk şeyim." yazıp kitabı bana hediye eden eşime ve benimle okumayı kabul eden minik grubuma teşekkür ederim.(iskender pala ilk okuma deneyimi iyi ki )
Keyifli okumalar.
258 syf.
·
Not rated
Ressam Basil ve arkadaşı olan Lord Henry'nin aralarındaki metafor ve karakter tanıtımının yapıldığı bir konuşmayla kitabın girişi çekiciliği yakalıyor. Basil'in güzelliğe yaklaşımı melankoli düzeydeyken Lord Henry tam tersi konforlu ve hiçlik yaklaşımıyla hayatı temsil eden bir karakter. Lord Henry , Basil'in o sıralar portresini çizdiği gençle tanışmak ister fakat Basil Henry'nin o genci olumsuz etkilemesinden korktuğunu bahsederken ana karakterimiz Dorian Gray bulundukları yere gelir ve karakter bağları temeli oluşur.
Basil , portreyi bitirip teslim ederken Dorian resme bakıp " kendisinin yaşlanıp buruşacağını ama portrenin hep aynı güzellikte kalacağına içerleyip keşke benim yerime portre yaşlansa " diyor ve kitap aslında burada ivme kazanıyor. Kimilerin dua kimilerin dilek diyebileceği bu istek gerçekleşiyor ve portre yaşlanmaya başlıyor ama Dorian hep genç kalıyor ( zamana karşı bir yaşlanma değil ).
Karakterlerin aralarındaki bağ biraz aşk mı ilgimi karıştırılabilir( Yazarın eşcinsel eğilimi karakterlere yansıtılmış olabilir). Kitabın genelinde dış görünüş ve sanat eleştirisi mevcut. Sonsuz mutluluk isteğinin sonsuz mutsuzluğunu keyifle okuduğum bir kitap oldu.
Keyifli okumalar.
Reader Follow Recommendations
112 syf.
·
Not rated
Kitap Angela Vicario'nun düğün gecesi zengin kocası Bayardo San Roman tarafından bekaretinin olmadığının öğrenilmesi üzerine ailesine teslim edilmesiyle başlıyor. Ailesi bu olaya sebep olan kişiyi öğrenmek için Angela'yı sorguya çektiklerinde Santiago ismini veriyor. Kitap boyunca suçlamanın doğru olup olmadığını bilemesekte, suçlu olmadığı hissiyatı oluşuyor. Angelia'nın sözüne inanan ikiz kardeşleri Santiago'yu öldürmek için karar alıyor. Öldürmeye çok da gönüllü olmasalar da (içten içe birileri onları durdursun istiyorlar) bütün kasabaya Santiago'yu öldüreceklerini anlatıyorlar. Santiago dışında herkes öleceğini biliyor ve kimse müdahale etmiyor.
Kitabın başında öldürülen kişinin ve katillerinin belli olması kitaba karşı merak duygusunu köreltmiyor. Çünkü bir namus cinayeti gibi başlayıp bazı bilgilerin önceden verilmesine rağmen asıl altını çizilen kısım başka.
Cinayetin her noktasının bu kadar açık bir şekilde anlatan yazar ,ölümün hoş ve hor görülmesinin altındaki psikolojik, sosyolojik ve ahlaki sebepleri aktarıyor.
Kitaptaki her karakter hem suçlu hem kurban gibi. Cinayete göz yumdukları için suçlu ama dışlanmaların ,toplumsal beklentilerin , cinsiyet rollerinin de kurbanları. Aileye karşı görevler, onur , dedikodu , kadın ve erkek olmak ana konulardan.
Kısa olmasına rağmen yoğun içerikli ve sürükleyici bir kitap. Dikkatle okunmazsa(her kitap için ) karakterler ve olay örgüsü karışabilir.
Keyifli okumalar.
304 syf.
·
Not rated
Renee 54 yaşında 27 yıldır aynı apartmanda kapıcılık yapan dul bir kadındır. Apartmandaki sakinlerin tahmin edemeyeceği kendisine ait bir dünyası vardır. Zarif bir dost, sanat, kitap ve müzikten oluşan bu dünya da mutlu olabileceği bir kaç anı edinmek ve insanlar tarafından rahat bırakılmak ister. Tam da bu noktada kapıcı klişelerine sığınmaktadır. Kendisini tombul ,çirkin ve eğitimsiz olarak tanımlıyor ama aslında eğitimsizliği kağıt üzerinde. Kendi başına başarmanın tam olarak kanıtı Renee.
Paloma 12 yaşında derin düşüncelere sahip, entellektüel aynı zamanda zeki olduğunu saklamaya çalışan, yetişkin olduğunda dönüşebileceği kişiden korkan bir kız. Zengin ve örnek olmayan ebeveynlerinin yaşamayı bilmediklerini önünde sonunda onu da bu hayata çekeceklerini düşünüyor.
Renee ve paloma her ne kadar birbirini tanımasada benzer zevkleri ve hayat görüşlerine sahip , kendilerini bulundukları sınıfa ait hissetmeyen ama kendi dünyalarında yaşayan iki insanlardı. Apartmana 60 yaşlarındaki Japon olan Kakuro Ozu'nun taşınmasına kadar. Paloma ilk defa kendisini dinleyen bir yetişkinle tanışacak , kapıcı Renee de ilk defa görülen biri olacak. Peki paloma'nın yaşama dair fikirleri değişecek mi? Kendisine bu kadar acımasız olan Renee görülen biri olmayı kabul edebilecek mi?
Kitap sayfaları hızla çevirecek kadar akıcı ve bilgilendirici (ne çok ve kullanıyorum ) sonu ise biraz buruk kalıyor.
Keyifli okumalar.
88 syf.
·
Not rated
Yine bir kısa ama öz stefan zweig kitabı.
12 ve 13 yaşlarındaki iki kız kardeşin istemeden tanık olduğu , mürebbiyeleriyle ilgili bilgiler,anlayamadıkları ayrıntılar mürebbiyenin mutsuzluğu onları derinden etkilecek.
Katı bir ahlak anlayışına kurban giden bir mürebbiye ve yetişkinlerin gaddarlığıyla tanışan masum iki kız çocuğu.
Keyifli okumalar.
260 syf.
·
Not rated
Kitap otuzuna kadar erkek otuzundan sonra hayatına kadın olarak devam eden Orlando'nun hayatını ele alıyor. Erkek kimliğindeyken bir aşk yaşıyor ve bu aşk Orlando'ya acı veriyor. Aşık olduğu kadının ihanetiyle uyuyor ve ölüyor. Uyandığında diriyor ve bambaşka bir insana dönüşüyor. Orlando bir gece yine uzun bir uykunun ardından kadın olarak uyanıyor. (Kimlik arayışı, cinsiyetin önemsizliği önemli olanın fikir ve düşünceler olduğu aktarılıyor) Kadın bedeninde aşk yaşamak istiyor, kendinden geçecek kadar hayata yalvarıyor ve tam o esnada bir adama aşık oluyor....
Orlando'nun yüzyıllardan yüzyıllara sürüklenen yaşamına şahitlik ederken kitap biraz baş döndürüyor (olumsuz anlamda).
Kitap içerisinde aşırı ve çok uzun betimlemeler , şimdi bunu neden okudum dediğim monologlar, benimde yaptığım gibi bol parantez içli yazım şekli mevcut.
Romanın bir bölümünde Türkiye'den bahsetildi bu kısmı heyecan vericiydi fakat bir kısımda geçen" Türk kadınlar sembolik olarak Pazar yerlerinde yakıldı onlarla birlikte ağızlarından sallanan "Ben adi bir sahtekarım" yazılı kağıtlarla pek çok köylü çocuğu da." cümle beni rahatsız etti.
Virginia Woolf okunurken bolca sabır gerektiren bir kitap.
256 syf.
·
Not rated
Spastik ikili kuadripleji,yani beyin felci olan 11 yaşındaki Melody'nin hayat hikayesini okuyacaksınız. Eminim ki okuyan ve okuyacak olan herkes bu hayattan hem etkilenecek hem de ilham alacaktır.
Melody yürüyemiyor, konuşamıyor ama diğer insanlardan farklı olmadığını, göründüğünden daha fazlasının olduğunu her mücadelesi, önüne konulan her engelde kanıtlıyor.
Melody ailesi ve ona her zaman inanan bayan V adındaki harika bir dostu sayesinde içindeki bütün sesleri kitlelere duyurabiliyor. Her koşulda bende buradayım diyebilme özgüvenini hiç bir zaman kaybetmiyor.
Kitapta Melody'nin hayatı üzerinden benzer hastalık ve özel ilgiye muhtaç insanların yaşadığı zorlukların altı kalın kalın çiziliyor. Peki bizler bu kitabı okuduktan sonra sadece empati mi yapmalıyız yada sağlıklı bireyler olduğumuz için şükür mü etmeliyiz?
Davranışa geçirsek mesela bu duygularımızı ...
Okurken keyif alacağınız (konudan bağımsız) her yaş grubun (ebeveyn ve çocukların) okuması özellikle de öğretmenlerin okuması gerektiğini düşünüyorum.
Daha duyarlı insanların çoğaldığı bir dünya ümit ediyorum..
Keyifli okumalar.
80 syf.
·
Not rated
Çocukluğunun kitaplarını özleyen , kitapçıda gördüğü çocuk kitaplarına sevgiyle bakan, yeni bir dünya keşfetmek isteyen herkes çocuk kitabı okuyabilmeli. Yazar çocukluğu ve yetişkinlik dönemindeki kitap okuma serüvenini bizlere anlatırken anlamlı bir içerik sunuyor. Kitabı tavsiye aldığım selin akın aekadaşıma teşekkür ediyorum. (Bir çocuk kitabı tavsiyesi de alırım ).
Kitap size kendini anlatsın.
Neden çocuk kitabı okumalıyız?
" Çaresiz kaldığımızda ,ne zaman bişeye sil baştan başlamamız gerekse , elde avuçta ne kaldığını hatırlatmak için .."
" İmkansız ve belki imkansız olmayan şeyleri istemenin neye benzediğini hatırlamak için.."
" Sadece neyi unuttuğumuzu değil, neyi unuttuğumuza dair unuttuklarımızı da öğrenmek için .."
" Bilmekten bitkin düşmenin ödüllendirildiği bir dünyada çocuk edebiyatı her şeye saf ve doğal bir hayret ve hayranlıkla baktığı için.."
Ve en güzeli " Çünkü çocuk kitabı okumak , kaçmak değil bulmaktır .."
72 syf.
·
Not rated
İnsanoğlu uygarlık yolundaki kanlı ilerleyişine başlamadan önce, ilkelliğin karanlığına giderek daha çok batmaya mahkumdur.
Kitap 1912 yılında yayımlanmış olup 2012 yılında dünyayı saran " Kızıl Veba" isimli hastalığın uygar toplumu nasıl yok ettiğini anlatıyor. Kızıl veba denilen bu hastalık topuklardan başlayarak kalbe kadar soğukluk ve hissizlikle kalbe ulaştığı anda (bu süre 2 saat ile 15 dakika arasında sürebiliyor) kişiyi öldürüyor. Ölen kişinin bedeni en son eriyerek yere seriliyor. Kızıl hastalık denmesinin sebebiyse bulaşan kişiyi yüzünün kızarmasıyla bilinmesi. Profesör Smith bu salgından kurtulup 2070 yılına kadar ilkel yaşamı gören son kişi oluyor. İhtiyarlığının son zamanlarında torunlarına modern çağı anlatmaya çalışsa da gözle göremedikleri medeniyet onlara anlamsız geliyor.
Jack london'ın yaşadığı dönem de şahit olduğu bir salgın hastalık olmaması , 2000 li yılları yaşamışcasına yazabilmesi, ileri ki yıllara ait nüfus tahmin sayılarının yakın çıkması insana nasıl bir öngörülü kurgu dedirtiyor. Hala dünyada salgınların olabileceğini bilerek okumak ise insanı ürpertiyor.
60 sayfalık bu eser salgın sırasında her şeyin nasıl bir anda altüst olacağını gözler önüne seriyor.
Keyifli okumalar.
208 syf.
·
Not rated
Sanırım beklentim daha başkaydı.
Kitabın adı olan "Korma! İyi bir annesin " görünce annelerin (insanların) içini rahatlatacak cümleler (içeriği ağlar,alışır,uyur,emer..) konular olacağını düşünmüştüm. Şahsım adına okurken hissettiklerim rahatlamak dışında kaygı ve gerilmek oldu.
Kitap içindeki bir konuda yazar o konuyu araştırmadan yazmış gibi bi düşünce uyandırdı.
(Yazarın bu söylediklerimi yapma gibi yükümlülüğü yok ben aldıklarımı aktarıyorum )
Kitabı beğenmedim diyemem her şey de olduğu gibi işime yarayanı elbette ki aldım. Her zaman dediğim " çocuğa bir birey olarak saygı duymak" cümlesiyle karşılaşıp önemini bir kere daha kavradım.
En etkilendiğim kısım şu oldu.
"Elalemin çocuğu ...elalemin yaşantısı.. Elalem Elalem ..
Oysa ki normal gelişim basamakları ,çocuğun bir başarısı değil, sadece sürecin getirdikleridir. Sürecin tadını çıkarmak yerine bu kıyas niye? Bırak geç yürüsün, konuşsun ,okusun . Önemli olan bu süreçten senin aldığın haz ,birlikte biriktirdiğiniz güzel anılar. Senin çocuğun öyle biricik, öyle güzel ki.. o senin bu dünyadaki en kıymetlin."
Tüm kıymetliler iyi ki varlar.
Keyifli okumalar.
199 syf.
·
Not rated
16 yıl önce işlenmiş aşk,kin,intikam cinayeti. Olaya tanık olan 5 kişiyi dinleyip asıl katili ortaya çıkarmaya çalışan, detaycı ve psikolojik yaklaşımıyla sonucu bulan belçikalı. (Sona kadar katil tahmin ettiğimi sandım ters köşe )
Sırları ortaya çıkarmak zeka işidir ee bu da Agatha Cristie'nin kalemiyle Hercule Pairot'a düşüyor.
Cristie'nin kitapları insanın zihnini toplamaya yardımcı oluyor. Bakış açısını sıfırlıyor, duygu yorumlamaya yardımcu oluyor. (Ard arda kitap okuyup kendimi sıfırlamak istediğim de okurum)
İyi okumalar.
112 syf.
·
Not rated
Nasıl başlayacağımı inanın bilmiyorum.
Bu kitap edebi açıdan ziyade duygu yoğunluğu yaşatan bir kitap. Konusununsa çok hassas olduğunu düşünüyorum. Ataerkil toplumda kadının ikinci planda kalmasını bununla da kalmayıp kadına karşı her istediğini yapabileceğini düşünen erkek ve kişileri kabul etmiyorum.
Firdevs dünya da yaşanan acı bir gerçek. Şimdi şuan ne fivdevsler aynı acıdan geçiyor düşüncesi fikri beni deli etmeye yetebiliyor.
Anne ve baba sevgisinden yoksun, öz amcasının tacizlerine maruz kalan (küçük bir çocuğu cinsel obje olarak gören insan olamaz) , yengesinin baskılarıyla kendinden yaşça büyük bir adamla evlendirilip koca dayağı yiyen, insanlara güvenerek ( kadın erkek) hata yapan FİRDEVS. Elindeki ortaokul diplomanla hayata tutunma umudunu, basamaklarını teker teker çıktığın başarını elinden alan, seni bu hayatı yaşamaya mecbur eden bu düzenden utanıyorum. (Daha fazla yazamıycam)
İyi okumalar.
460 syf.
·
Not rated
Hikaye karakterin isminden başlayarak ,gerçekten fazlasıyla tuhaf bir kahraman olan Ka'nın, 80 ihtilali sonrası Almaya'ya kaçmış ve yıllar sonra Türkiye'ye döndüğünde cumhuriyet gazetesi tarafından Kars'ta intihar eden genç kızları araştırması üzerine 3 günlük Kars yolculuyla başlar. ( bu uzun cümlem kitap etkisidir.) Kars yolculuğunda yaşadığı aşkı, devamında aşk acısını ,anlam arayışını okuyacağız.
Yazarın "ilk ve son siyasal kitabım" dedi "KAR" yakın dönem Türkiye sorunlarını konu ediyor. Özellikle türban ve din konusunun yanında siyasal bazı çatışmaların ele alınması yazarın eleştirilmesine neden olmuştur. Orhan pamuğun şu cümlesi eleştirilere cevap niteliğindedir "romanlar, insanlar hakkında ahlaki yargılar vermek için değil, onları anlamak için yazılır. " (elimde orhan pamuk kitabı var diye yaftalandığım oldu)
Kitabı okurken kurgu-gerçeklik arasında hisler yaşadım. Ka karakterinin karsta geçerdiği 2 günün benzerini yazar karsa kitabını yazmaya gittiğinde yaşadığını sölediğinde bu kitapda birden fazla gerçeklik olduğuna inandım.
Keyifli okumalar.
352 syf.
·
Not rated
Kitap şöyle ; 1960'lı yıllarda üniversite okuyan Vatanabe en yakın arkadaşını inta7har üzerine kaybediyor. Kaybettiği akdaşının sevgilisiyle bir aşk yaşamaya başlıyor. Bu aşk bir sürü nedenlerden dolayı imkansız bir aşka dönüşüyor. Vatanabe'nin bir süre sonra hayatına giren kişiyle daha karmaşıklaşan hiyakeye de yanlızlığı, ölümü , aşkı , anlam arayışını akıcı bir şekilde anlatılmış.
Bizim toplulumuzda çok hoş karşılanmayacak fazlaca erotik sahnelerin satırlarda detaylandırılması bir çok okuyucu rahatsız edebilir.
Akıcı olmasına rağmen edebi kaygısı olmayan bir kitap.
Kitaplara karşı olumsuz eleştiriden kaçınmaya çalışırım aslında fakat insanlar yorumlardan çıkarak kitapları okuyor olabilirler. Bu kitabı okumazsanız da bişey kaybetmezsiniz.
Kitap da hoşuma giden cümlelerle yorumumu bitireyim.
" Ölüm yaşamın karşıtı olarak değil, parçası olarak vardır. Hayatımızı yaşayarak, ölümü besliyoruz. Doğru olmasına karşın , bu, öğrenmemiz gereken gerçeklerden sadece biriydi. Hiçbir gerçek , hiçbir samimiyet, hiçbir güç, hiçbir nezaket bu acıyı geçiremiyor. Tek yapabileceğimiz şey, üzüntümüzü sonuna dek yaşamak ve sonunda bundan bir şey öğrenmek."
Vatanabe'nin acılarından ne öğrendiğini okumak istiyorsanız açın sayfaları.
Keyifli okumalar.
