Kitap şöyle ; 1960'lı yıllarda üniversite okuyan Vatanabe en yakın arkadaşını inta7har üzerine kaybediyor. Kaybettiği akdaşının sevgilisiyle bir aşk yaşamaya başlıyor. Bu aşk bir sürü nedenlerden dolayı imkansız bir aşka dönüşüyor. Vatanabe'nin bir süre sonra hayatına giren kişiyle daha karmaşıklaşan hiyakeye de yanlızlığı, ölümü , aşkı , anlam arayışını akıcı bir şekilde anlatılmış.
Bizim toplulumuzda çok hoş karşılanmayacak fazlaca erotik sahnelerin satırlarda detaylandırılması bir çok okuyucu rahatsız edebilir.
Akıcı olmasına rağmen edebi kaygısı olmayan bir kitap.
Kitaplara karşı olumsuz eleştiriden kaçınmaya çalışırım aslında fakat insanlar yorumlardan çıkarak kitapları okuyor olabilirler. Bu kitabı okumazsanız da bişey kaybetmezsiniz.
Kitap da hoşuma giden cümlelerle yorumumu bitireyim.
" Ölüm yaşamın karşıtı olarak değil, parçası olarak vardır. Hayatımızı yaşayarak, ölümü besliyoruz. Doğru olmasına karşın , bu, öğrenmemiz gereken gerçeklerden sadece biriydi. Hiçbir gerçek , hiçbir samimiyet, hiçbir güç, hiçbir nezaket bu acıyı geçiremiyor. Tek yapabileceğimiz şey, üzüntümüzü sonuna dek yaşamak ve sonunda bundan bir şey öğrenmek."
Vatanabe'nin acılarından ne öğrendiğini okumak istiyorsanız açın sayfaları.
Keyifli okumalar.