Herkese günaydınlar arkadaşlar. Malum yasakların olduğu bir haftasonu ve sömestr başlangıcı oldu bizim için. Umarım karneler ve ortalamalar iyidir zor bir dönemden geçmemize rağmen.
Berceste edebiyatta öz, en güzel olan demektir. Bu kitabımızda da Aşk o kadar güzel anlatılmış ki bence tam yerinde bir isim olmuş Berceste . Aşk; sahi insan ne yaşarsa yaşasın sevmeye gönlünü kapatabilir mi ? Ya da çok kırıldım üzüldüm deyip duygularına gem vurabilir mi ? İşte kitap bu konuya o kadar güzel değinmiş ki ... En olmaz dediğinde bulur aşk seni sarıp sarmalar. Farkında olmadan ruhuna işler. Bizimkilerin hikayesi de böyle .Komiser Engin ve Zeynep ....
“Ve kederi yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle. Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı. Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına. Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz kanı.”
Arkadaşlar seçilmiş kardeşlerdi...
Hayat iki kapısı olan bir han: İnsan, bu hanın ön kapısından girip arka kapısından çıkan yolcuydu.
Gelişi belli olmadığı gibi gidişinin de vakti olmuyordu. Belki sabahın ilk ışıklarında yerinde bir vakit, bazen de gece yarısı gibi oldukça zamansız.
Üstelik bir o kadar da plansız.
Giden gidiyordu elbet. Zaten hayata bir can borcu varken insanoğlunun; bi'nevi onu ödeyip çekiliyordu limanına. Olan ardında bıraktıklarına oluyordu. Üzülüyor, yıkılıyor, tekrar toparlanmaya çalışırken badireler atlatıyor 'yaşayamam' deyip yaşıyordu her şeye rağmen. Zira hayat devam ediyordu ve yaşamayı seven ruh direniyordu her daim.