Tuğçe Seher Çakmak
@Tugcesc
22 okur puanı
Şubat 2023 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Çarpık Aşk
Kitaba ilk başladığımda yazarın yazım dili çok garip geldi ama hızlıca alıştım ve akıcı bir hal aldı. İlk 100 sayfa aslında biraz klişeydi ama ben klişe okumayı sevdiğim için hoşuma gitti. Yazarın kitapta sadece klişe olarak ilerlemeyip araya şok edici olaylar serpmesi kitabı daha da akıcı hale getirmişti. Ava, inanılmaz güzel bir karakterdi ve yaptığı çoğu hareket ve verdiği bazı kararlar muhteşem bir kitap karakteri değilde gerçekten bir insan olduğunu hissettirdi. Kitabı her ne kadar sevsemde bazı eksik sahneler vardı. Mesela Josh ve Alex’in barıştığı sahneyi okumak isterdim ama belki Josh’un kitabında bu sahne vardır emin değilim ama bu kitap için eksik bir sahneydi. Kitabın konusu, karakterleri, olay akışı, yazım dili arada birkaç eksik olsada göze çarpmadığı için kitabı aşırı sevdim.
Çarpık Aşk
Ana Huang
Ötanazi Okulu
Yazarın Yaralasar serisi favori serilerimden biri olduğu için yazarın bir diğer serisine de şans vermek için okumaya başladım. Kitabın konusu, kurgusu aşırı güzeldi ama bazı kişilere ağır gelebilecek bir kurguya sahip. Kitapta biraz karakter bolluğu olduğu için kafa karıştırıyor ama sonra her şey çok anlaşılır oluyor. Kitabın sadece okul içinde olan kısmı bile aşırı merak uyandırıcı ve okul dışında da olaylar çok fazla olduğu için kitap akıp gidiyor. Ayrıca Maral’ın yazım dili de bana göre çok akıcı olduğu için hiç sıkılmadım. Her karakterin apayrı özellikleri vardı bu yüzden yan karakterlerin bile geçmişini öğrenmek istedim. Drew aslında Yeşil’e olan davranışlarıyla bakılırsa çok iyi bir karakter zaten genel olarak herkes seviyor, bende sevdim ama Yeşil dışındaki davranışlarına bakılırsa aşırı sevilecek bir karakter olduğunu düşünmüyorum. Ama bu sevmeme engel miydi. Asla. Yazarın Yaralasar serisiyle karşılaştıracak olursam ikisinin de ilk kitabını aynı heyecanla okudum ama Yaralarsadaki karakterlere daha fazla bağlanmıştım bu kitapta her ne kadar kurgu beni içine çekse bile karakterle bir bağ kuramadım. Ama her şeyiyle kesinlikle okunmaya değecek bir kitap ve serinin diğer kitaplarınında aynı akıcılıkta olduğunu düşünüyorum.
Ötanazi Okulu
Maral Atmaca
Yaralasar
Yaralasar serisi benim en sevdiğim serilerden biri ve şimdi yeniden başlamak istedim. Maralın yazım dili o kadar akıcı ki kitabı sadece 6 saatte bitirdim. Kitabın içindeki olay örgüsü çok güzel ve hiç bir şekilde sıkmıyor. Kitabın içindeki her bir karakteri ayrı ayrı seviyorum ama Sedefin yeri ayrı. Herkes sedefe ne kadar bencil desede bana göre öyle değil ve kendime aşırı yakın hissettiğim karakterlerden biri. Kitabın içindeki karakter çeşitliliği çok fazla ilk başlarda baya bir kafa karışıklığı yaratıyor özellikle Sedef önce lakap takıyor sonra isimlerini öğreniyoruz falan filan o yüzden her şey birbirine giriyor. Aslında kitaba ikinci defa başladığım için her şeyi biliyorum ve bilerek okumak ekstra bir zevk veriyor. Kitap aslında roman olarak geçsede içindeki olaylar gerçek hayatta olmayacak şeyler olduğunu düşünüyorum o yüzden biraz fantastik bir kurgu diyebiliriz. Bunların dışında kitabı herkesin sıkılmadan çok rahat bir şekilde okuyabileceğini düşünüyorum. Rs’den kurtarıcı bir kitap.
Yaralasar - 1
Maral Atmaca
Okur Takip Önerileri
Mürekkebe Boyanan Sardunya
İlk iki kitapta karakterle ne kadar bağ kuramasamda bu kitapta her biriyle ayrı ayrı bir bağ kurdum. O kadar güzeldi ki hiç bitsin istemedim daha fazla okumak istedim. Kitabın ilk yarısı o kadar güzel ve nahifti ki hem mutluluktan hemde hüzünden ağlayasım vardı. Akif selim ve Mislina, Kenan ve Ezgi, Sevde ve Burak… kısaca hepsi o kadar güzeldi ki. Herkesi kıskandırcak güzellikte aşk, dostluk, aile ilişkileri vardı hepsine hayran kaldım. Sadece kitapta çok fazla zaman atlaması oldu benim daha fazla okumak isteyeceğim yerler vardı bazı yerlerde aklımda soru işaretleri kaldı. Yani ya kitap biraz daha uzun olsaydı ya da bu kadar zaman atlaması olmasaydı. Yazarım yazım dili inanılmaz güzeldi. Kitap sonuyla beni yaralayan kitaplar arasına hızla bir giriş yaptı. Mürekkebe Boyanan Sardunya özellikle bu son kitabıyla asla unutmayacağım ve her zaman özeneceğim bir hikaye oldu. Kesinlikle ama kesinlikle okumaya değer.
Mürekkebe Boyanan Sardunya-3
Sümeyye Demirkan
Mürekkebe Boyanan Sardunya
Bu kitabı ilk kitaba göre çok daha fazla sevdim. Akif Selim ve Mislina arasındaki ilişki artık tam olarak oturmuştu ve çok güzellerdi, hayatımda okuduğum en nahif ve en güzel çiftlerden biri oldular kesinlikle. İlk kitaba göre çok daha fazla olay vardı bu yüzden daha fazla içine çekildim kitabın. Karakterler benim çok okumaya alışkın olduğum karakterler olmadığı için hala kitapla tam bir bağ kuramadım. Yazarın yazım dili yine çok sürükleyiciydi. Kitapta kaos, entrika hiçbir şey yok, sadece insanı özendirecek derecede aşk, dostluk, aile ilişkileri var. Her ne kadar kitapla tam bir bağ kuramasamda içindeki hayata ve insanlara imrendiğim bir kitaptı.
Mürekkebe Boyanan Sardunya - 2
Sümeyye Demirkan
Mürekkebe Boyanan Sardunya
SPOİLERLI
Kitaba başlarken çok naif bir aşk okuyacağımı biliyordum ama bu kadar güzel olmasını beklemiyordum. Kitabın ilk başlarında Akif selim hakkında bir düşüncem yoktu ama Mislina o kadar güzel seviyordu ki onun sevgisine aşık oldum diyebilirim. Kitapta çok fazla tekrar eden sahneler vardı ve bu beni bir tık sıktı ama yazar araya olaylar serpiştirdiği için bende kitabı bırakma gibi bir istek uyandırmadı. Tüm kitap boyunca Akif Selim ve Mislina arasında bir ilişki okumak istedim ama aralarındaki ilişki o kadar yavaş ilerliyordu ki bu beklentim gerçekleşmedi. Mislina aslında çok iyi bir karakterdi ama ben kitaplarda daha dişli karakterle okumaya seviyorum hani böyle hakedene çekinmeden cevabını yapıştıran karakterler ama Mislina böyle değildi bazı yerlerde artık patlayacak gibi oldum. Yazarın yazım dilini sevdim gayet akıcıydı. Kitap benim için unutulmayacak veya kalbimde unutulmaz bir yeri oldu diyebileceğim bir kitap değil ama mürekkebe boyanan sardunya bir nevi kaostan kaçmak için okunacak huzur dolu bir kitap. Seriye devam edeceğim ve bence okunmaya değerdi.
Mürekkebe Boyanan Sardunya - 1
Sümeyye Demirkan
şeytanın günlüğü
Kitabın konusu aslında bize insanın saf kötülüğünün şeytanınkinden bile beter olduğunu vurguluyor, ama kitabın içinde ağırlıklı olarak felsefe ve siyasi konuşmalar vardı. Yazarın yazım dili akıcıydı beni hiç sıkmadı ama aşırı betimleme olduğu için bir yerden sonra kitaba odağımı kaybettim ve sadece okuyayım da bitsin modundaydım. Sonlara doğru kitap bir anda şok edici olaylara geçiş yapıyor, şahsen sonlara doğru benim kitabı sıkılarak okumam geçti yani. Kitapta bazı saçma yerler vardı yani niye şeytanı deniz tutuyor, bana okuyunca komik geldi ama yinede kitabı bozmuyor. Onun dışında kitapta bir değil iki şeytan olması ve Toppi’nin daha önce de dünyaya inip ölüp daha sonra Henry’yle tekrar gelmesi kitabın havasını tamamen değiştirmişti. Kısaca özetlersem, eğer kitaplarda felsefi, siyasi ve dini şeyler okumaya sevmiyorsanız sıkılabilirsiniz ama onun dışında vermek istediği mesajlarla beraber kesinlikle okunmaya değer.
Leonid Andreyev
Şeytan'ın Günlüğü
Sonat
Kitabı ilk okumaya başladığımda çok klişe gelmişti ama kitabın 2014’teki haliyle yayımlandığını bildiğim için buna takılmadım. İlk başlarda olaylar çok hızlı gelişti bir olayı kavramadan diğerine geçiyordu ve bu bende kitabı yarım bırakma isteği uyandırdı ve iki gün boyunca kitabı okumadım sonra devam ettim merak edip. Kitabın üçüncü kişi ağızından anlatılması çok sıkıntı değildi ama bazı sahnelerde kafa karışıklığına sebep oluyordu. Bunların dışında karakterler arasındaki hiç bir bağı tam olarak hissedemedim ne aşk ne dostluk ama sonlara doğru her şey tam oturdu. Hazanla Hazar’ı bağlayanın müzik olması aşırı hoşuma gitti bana kalırsa müzik olmasa onlar bir hiçti. Ayrıca kitapta şiirlerden alıntılar falan olması o kadar hoşuma gitti ki anlatamam. Ve kitabın sonu yani kitaba bayılmasam bile o son yüzünden unutamayacağım bir kitap oldu. Bence her şeye rağmen şans verilebilecek bir kitap.
Sonat
Işılsu Gültekin
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021121,8bin okunma