O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör
Seyreyle deli ozanı
Baştan başa sevda, baştan başa tutku
Dili baldan tatlı
Gelin bugün yanalım, yarın yanmamak için,
Ölelim ölmez iken, yine ölmemek için.
Tartalım günahımız, arttıralım ahımız,
Edelim hesabımız, hesap olmamak için.
Erenlere gidelim, eteklerin tutalım,
Bugün öyle idelim, yolda kalmamak için.
Bak göresin dünyayı, bil neye geldiğini,
İşbu fani dünyaya mağrur olmamak için.
Yunus yok dünya tadı, çünkim faniymiş adı,
Muhammed zindan dedi, biz şad olmamak için.
Yunus Emre
Müstehaktır diye insaftan vazgeçilmez,
Zorda kalınsa bile hayduttan dost seçilmez,
Bulutlardan yağacak rahmet gecikse dahi;
Vebal akan çeşmeden tek damla su içilmez...
Şimdi tekrar ne yapsam dedirtme bana yarabbi
taşınacak suyu göster,kırılacak odunu
kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde
bileyim hangi suyun sakasıyım ya rabbelalemin
tütmesi gereken ocak nerde?
“Cahilsin; okur, öğrenirsin. Gerisin; ilerlersin. Adam yok; yetiştirirsin, günün birinde meydana çıkıverir. Paran yok; kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur.”
“Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar
ben yaşarken koptu tufan
ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat
her şeyi gördüm içim rahat”
Celladıma Gülümserken
"..Başın selametini istiyorsan dilini tut, ağzından yakışıksız söz kaçırma. Söz bilerek söylenirse bilgi sayılır; bilgisizin sözü ise kendi başını yer. Söz söylemek faydasız değildir; ama çok sözden de fayda görmedim. Sen de sözü sırasında ve az söyle."
Kutadgu Bilig
"Mutluluğun başka yerde olduğu avuntusu
çoğumuz için geçerlidir. Hayatımızdan memnun değilsek, nerede olursak olalım, başka bir yerde mutlu olabileceğimiz avuntusu bize iyi gelir."
Gelgelelim,
Beter, bize kısmetmiş.
Ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
Susmak ve beklemek, müthiş
Genciz, namlu gibi,
Ve çatal yürek,
Barışa, bayrama hasret
Uykulara, derin, kaygısız, rahat,
Otuziki dişimizle gülmeğe,
Doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
Kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
Asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
Ve asıl biz biliriz kederi.
bir darbımeseldir canfêzam bakışların
vurur beni
uzanırım da kadife saçaklarına
rüzgâr durdurur beni
şehrinde kaybolmuşum uzatmalı kirpiklerinin
en leylâk kokuşunla, en şahin uçuşunla
o körpe, o İstanbul endâmın kavurur beni
bu bir cefâ derbendi, kahır istilâsıdır
ellerin ufalar, tenhâlara savurur beni
şenliğinde aykırı yürüyüşlerin
eziyorsun göklerini
yine de ufuklarda bekletiyor gurur beni
bu hicran değişmeyen kaderimdir, umarım
biliyorum canfezâm, vuslat unutturur beni
| Nurullah Genç / Canfezam