Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elif

Elif
@Turkuazimsimavi
Sabitlenmiş gönderi
Yerlilere duyduğum saygı, ibadetlerinin ve tanrılarının iktidar alanlarını çok iyi belirleyebilmelerinden, beyaz Tanrı kültünün kendi kültlerine karışmasını engelleyebilmelerinden kaynaklanıyor. Bizler bu konuda onlara hiç mi hiç benzemiyoruz: Akla dayandığımızı ileri sürerek bir görünmez gücün egemenlik alanını olabildiğince genişletirken, diğerinin egemenlik alanını elimizden geldiğince kısıtlamaya çalıştık; sonuçta da iyi ile kötü konusunda büsbütün cahil kalıp ikisini belirleyen sınırları fena halde birbirine karıştırdık. İnsanoğlu kendi tanrısının tahtını coelum empyroeum'a (cennetin en güzel köşesi) taşıdı; onu en değerli bulduğu niteliklerle ve yetilerle donattı-- bu arada kötü olanı da en uzak köşede prangaya vurdu, lanetlere boğdu; ona yeryüzündeki en sefih adamdan daha kötü bir mizaç atfetti; onu bir kuyrukla, boynuzlarla, kocaman pençelerle ve uçları yukarıya kıvrılmış gözlerle donattı.-- Bu akıl sahibi insanların bir yandan tüm bunları yapıp bir yandan da gezintiye ya da yürüyüşe çıktıklarında Tanrı'nın mı, şeytanın mı hükmü altında olduklarını, belli bazı şeylerin zihinlerini yukarıdan mı aşağıdan mı sokulduğunu, belli bazı tutku ve duyguların kötü ruh tarafından mı iyi ruh tarafından mı yönlendirildiğini ciddi ciddi tartıştıklarını görünce kahkahalarla gülmekten kendimi alamıyorum: Dum fas atque nefas exiquo fine libidinum Discernunt avidi. (Bu arada bilginlerimiz de tutkularımızın hangilerinin iyi, hangilerinin kötü olduğu konusunda kılı kırk yarar açıklamalar getiriyorlar.)
Reklam
İşte gerçek aşk, işte hayatta uğruna çabalamaya değecek tek şey; işte tüm sanat ile ideallerinizin, tüm felsefe ile inançlarınızın, tüm tumturaklı sözler ile kibirli tavırlarınızın yanında kül kadar soluk ve değersiz kaldığı şey. İnsan aşkı -gerçek aşkı- bir kere tattıktan sonra diğer her şey bir mutluluk hayalinden ibaret kalmaz mı?
Tüm bölüğe âşıkken, tek bir askerle nasıl evleneyim?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Elif

Elif

, bir kitabı okumaya başladı
Paris ve Londra'da Beş Parasız
Paris ve Londra'da Beş ParasızGeorge Orwell
7.8/10 · 6,4bin okunma
Senin sözün, benim adımlarımı yönlendiren fener, yolumu aydınlatan ışıktır.
Reklam
126 syf.
6/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Alçakgönüllü Bir Öneri
Alçakgönüllü Bir ÖneriJonathan Swift
7.7/10 · 398 okunma
Çünkü meraklı ve araştırmacı her insan, bugün Kutsal Kitap'ın dayattıklarını en etkili biçimde geçersiz kılsak bile, bir Tanrı'nın varlığına ve onun ihsan ettiklerine inanmayı sürdürdüğümüz müddetçe kötülüğün kökünü kazımış olmayacağımız gerçeğini önceden görebilir.
Sayfa 104Kitabı okudu
...insan doğasına kısıtlamalar getirerek düşünce ve eylem özgürlüğünün başlıca düşmanı durumuna gelen şey dindir.
Sayfa 105Kitabı okudu
...nasıl ki Pandora'nın kutusu bedenin tüm hastalıklarını dünyanın dört bir yanına saldıysa, filozofların çok çeşitli düşünceleri de ruhun hastalıklarını yaymıştır; bunlar arasındaki tek fark filozofların kendi kutularının dibinde umut bırakmamış olmalarıdır.
Horatius
Ira furor brevis est. (Kızgınlık kısa süren bir deliliktir.)
Reklam
...bilge bir adamın en az yalnız olduğu zaman, tek başına kaldığı zamandır.
Sızlanıp durmaktan, hayaller görmekten, saçma sapan konuşmaktan başka bir işe yaramayan değersiz bir ölümlüyü gören bir varlığın, cennetten ya da cehennemden kalkıp da onu herhangi bir biçimde etkileme zahmetine katlanması ya da işini gücünü bırakıp onu gözlemleye koyulması fikri akla yatkın mıdır?
Çünkü bence tragedyada olduğu gibi yaşamda da bir şeylerin düzene sokulmasının ya da keşfedilmesinin ancak doğaüstü bir gücün aracılığıyla mümkün olabileceği yolunda çok yanlış bir inanç var.
Mezmurlar 23:4
Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile, kötülükten korkmam; çünkü sen benimlesin.
Bence yerlilerin diniyle bizim dinimiz arasındaki fark şundan öteye pek geçmiyor: Onlar daha çok korkuları nedeniyle, bizlerse daha çok arzularımız nedeniyle dizlerimizin üstüne çöküp tanrıya yakarıyoruz; onlar daha çok dua ediyorlar, bizse daha çok lanet ediyoruz.
...hiçbir bedensel gereksinme ya da zihinsel özellik anımsamıyorum ki dünyanın tüm ulusları ve tüm çağlar tarafından, din tutkusunun getirdiği iştiyak ölçüsünde kabul görmüş olsun.
Reklam
Mademki Güzelsin
Mademki güzelsin, Harbi unutturacak kadar, Nuhun gemisi ol Bir kan tufanında. Al bizi götür Yatağın dedikleri Sulh kıyılarına. Çok çektik, Sükûna ihtiyacımız var.
Sayfa 54
Bilgi olmadan nükte ve zekâ, salt kremadan ibaret olduğundan, bir gecede toplanabildiği gibi, hünerli bir elin tek darbesiyle köpüğe, boş sözlere dönüştürülüp dağıtılabilir; krema ortadan kalktığında altından çıkanlar da domuzlara atılmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Her gece mi bu uykusuzluk!
Her gece mi bu uykusuzluk! Hele saatin tıkırtısı! Ya karasinek düşünceler! Çıldıracağım bu gidişle; Yatak değil sanki cehennem. Deliksiz bir uykuysa va'din, Günün dolmuş veya dolmamış, Gençliğime filan bakmadan, Derhal gelebilirsin ölüm; Kapı açıktır, lamba sönük.
Sayfa 33
Elif

Elif

, 1000Kitap'a katıldı.