"İnsanın kalbine hükmeden, onu yaşatan şeyin "Sevgi" olduğunu,
İnsana verilmeyen şey: insana, gelecekle ilgili bir bilgi verilmemiş olduğunu,
İnsan ne ile yaşar: Allah'ın varlığı ile yaşayacak olduğunu öğrendim."
Biz yalnızca Rabbimiz'in varlığıyla varolduk, yaratan olamasaydı yaratılan da olmazdı.
Benden etrafa ışık yayılmasının sebebi affedilmiş olmalıdır. Allah beni cezalandırmıştı, şimdi ise affetti evet üç defa gülümsedim çünkü Allah beni üç ilahi hakikati öğrenmem için bu dünyaya göndermişti...
Sevmek bilinçli de olabilir, bilinçsiz de lakin aşk, bilinçdışı bir vakıadır.Mantık ile , kural ile, plan ve program ile asla arası iyi değildir. Bir anda gelip seni bulur aşk !
Şu kâinatın Sahip ve mutasarrıfı, elbette bilerek yapıyor ve hikmetle tasarruf ediyor ve her tarafı görerek tedbir ediyor ve her şeyi bilerek , görerek terbiye ediyor ve herşeyde görünen hikmetleri , gayeleri ,faideleri irade ederek tedvir ediyor.
Sevdiğin insanı sahiplenme duygusuyla kıskanmak başka, onu bir birey olarak görmeyip her şeyini kısıtlamaya çalışarak kıskanmak başkadır .
Her ikisi de aynı çatı altında toplansa da aralarında dağlar kadar fark vardır!
Ayırt edip ona göre davranmak gerek...
Fesat ve kıskanç insanın kalbinde cehennem vardır, ateşten uzak durmaya fayda vardır!
" Dayan be gönlüm biçare değilsin!
Yaradan sana yâr!
Kimsesiz değilsin!
Yanında kimsesizlerin kimsesi var!
Her gecenin mutlaka bir sabahı var!"
# Mevlana