“Xururuca, bir şey yapacağız.”
“Nasıl bir şey?”
“Birlikte biraz bekleyeceğiz.”
“Kabul.”
Oturdum, başımı onun cılız gövdesine yasladım.
“Neyi bekleyeceğiz, Zeze?”
“Gökyüzünden güzel bir bulutun geçmesini.”
“Ne yapacağız onu görünce?”
“Kuşumu bırakacağım.”
”Evet, artık ona gerek kalmadı.”