Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğba

Sabitlenmiş gönderi
Ayrıntılar çok önemli! Ayrıntılar mahveder her zaman her şeyi...
Sayfa 4
Reklam
Ama yol da yoldu doğrusu! ... Düş kırıklığı ve umarsızlık yaşadım. Yüreğim yaptıklarımı onaylıyor, gözlerim gülümseyerek onaylıyordu. ... Yolum daha nereye götürecek beni? Acayip bir yol, dönemeçler çizerek ilerliyor, belki de bir çember çiziyor.
Sayfa 98
Hikmetini ve iç yüzünü öğrenmek istediğim şey "ben"di. Kurtulmak, alt etmek istediğim şey "ben"di. Ama alt edemedim sadece yanılttım sadece kaçtım ondan, sadece saklanıp gizlendim. ... Ve dünyada kendim kadar, Siddhartha kadar az bildiğim başka hiçbir şey yok!
Sayfa 47

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Derin derin düşündü bunu, âdeta derin bir su içinde kendini koyuverip duygunun ta dibine, nedenlerin bulunduğu yere kadar indi çünkü düşünmek nedenleri bilip tanımak demekti ancak bu yoldan duygular bilgilere dönüşür ve yitip gitmeyerek bir varlık kazanır, içlerindeki özü ışıyarak çevrelerine yansıtırdı.
Tuğba

Tuğba

@Tuugbad
·
12 Mayıs 14:07
Koruluktan ayrılan Siddhartha, o zamana kadarki kendi yaşamını da korulukta bıraktığını ve bu yaşamın kendisinden koptuğunu hissetti.
Sayfa 46
Koruluktan ayrılan Siddhartha, o zamana kadarki kendi yaşamını da korulukta bıraktığını ve bu yaşamın kendisinden koptuğunu hissetti.
Sayfa 46
Reklam
Daha fazla dayanamayacaktım. Çünkü kalbim zorladı. Çünkü... Çünkü gelmek istedim.
Sayfa 455
Artık ne o günleri geri getirebilir ne de kendisi o günlere dönebilirdi.
Sayfa 421
Çevresindeki dünyadan kopmuş vaziyette, sersemlemiş bir hâlde (...) hayalet gibi çalışıyordu. Hayaletlerin ölmüş ama öldüğünü fark etmemiş insanların ruhları olduğunu duyduğunu hatırlayınca, öldü de bundan haberi mi olmadı diye anlamak için bir an çalışmasını kesti.
Sayfa 401
Hayatta her şey kötüye gidebilir, aşk hariç.
Sayfa 315
Reklam
Oysa aşk, aklın ötesinde, üstündeydi. (...) Akıl vadisinin ötesindeki dağların zirveleriydi aşkın memleketi. Varoluşun yüce bir hâli, yaşamın zirvesiydi ve çok ender bulunurdu.
Sayfa 222
Bilemiyordu. Hiçbir zaman da bilemedi. Bildiği tek şey ona yaslandığında hissettiği rahatlık ve huzurun çok iyi geldiğiydi.
Sayfa 199
Teşekkür etmek için telefonla Martin'i aradı. "... Beni tamamen iyileştirdiniz Bay Eden. Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum."
Sayfa 197
261 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.