Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Oğuzhan Koyuncu

Oğuzhan Koyuncu
@Typhorn1
Yoldayım. Kendime doğru, doğruya doğru, Rabbime doğru.
Jung'un rüya analizlerinde nefsindeki "büyük sanatçıyı" kısmen de olsa keşfetmiş olması, hepimizin derinliklerinde var olan o müthiş gelişme potansiyelini ve aslında hiç de yalnız olmadığımız gerçeğini ortaya koyar.
Reklam
Temel patolojimiz yanlış yerde, yanlış şeyi istemek ve buna bağlı olarak acı hissetmek midir? Bedensel haz, duygusal haz, zihinsel-rasyonel haz arayışlarının temelinde bu garip ve yanlış istek mi yatıyor? Yoksa biz de Nasreddin Hoca hikayesinde olduğu gibi, ahırda kaybolan tesbihi, ışık daha fazla diye pazar yerinde mi arıyoruz?
İnsan Ulysse gibi İtaka'yı, yani ana vatanını arar. Zaman geçtikçe gemi eskir, su alır, dümeni tutmaya çalışan eller sızlar ve soğuk iliklerine işler. Ah! İnsan hep İtaka'nın sakin sularını, güneşin ısıttığı yemyeşil sahilleri ve güven veren, coşku dolu o sükuneti arar. Arada sırada fırtına geçici olarak dindiğinde geminin bir adaya ulaştığı olur ama nedense içindeki huzursuzluk insanı hep yeni arayışlara iter, yeniden "ben" gemisine binip "İtaka" ümidiyle enginlere açılır.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bilindiği gibi, kendini kınayan, yani ontolojik olarak daha yüksek bir konuma çıkarak oradan kendi kendisine bakan insan, başını kaldırdığında "hayret bilincinin/amazement consciousness" aydınlattığı muhteşem bir manzara ile karşılaşacaktır.
Sayfa 55 - Kaknüs YayıneviKitabı okuyor
Dirilen ve dirilten insan,
Başkaları "cehennem" değildir onun için. O, kendisinin başkaları için bir cehennem değil, bir "cennet" olmasına çalışandır.
Sayfa 149 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Denge
Metafiziğe dalıp fiziği, fiziğe dalıp metafiziği kaybetmemekte bütün mesele.
Sayfa 145 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Diriliş İnsanı,
Vecdiyle vahye gider. Vahiyle aklını kullanır. Vahy ve vecd ile donanmış akılla dünyaya tasarruf eder. Böylece fiziğin son ucuna kadar atar adımını. Ama orada, yine ilk çıktığı noktadaki gibi, Tanrı'ya yakın, öteki alemle içiçedir.
Sayfa 154 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
Aşırı bir anti-mistiklik, bir mistiklik mi oluyordu? Sembolsüzlük, eski bir sembolizm gibi mi etki yapmaya başlamıştı insanlığın ruhunda?
Sayfa 107Kitabı okudu
1976'dan bir tespit,
Şimdi de bir başka olay gözler önünde cereyan ediyor : Bu da doğu kentinin yıkılışı ve yerini batı kentinin alışıdır. Daha doğrusu yıkılan doğu kentinin yerini batı kenti taklidine vermek istemede yeni doğulular. Batılılaşmaya çırpınan doğulular. Şüphesiz bu, kültür kolonizasyonunun sonucudur. Medeniyet değişiminin değil, bir medeniyetin yıkılışının ve yerine yenisinin konulmayarak o medeniyeti yıkan medeniyetin kopyasının dikilmek istenmesinin sonucudur. Karşı koyduğunu sanırken daha çok esiri olmuştur bu yeni doğulu batılının.
Sayfa 64 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu