Akıl yalnızca akıldır ve yalnızca insanın akli yeteneği tatmin eder, arzu ise bütün yaşamın, yani tüm insanlık yaşamının hem aklıyla, hem de tüm kaşınmalarıyla tezahürüdür.
Bize insan olmak, etiyle kemiğiyle gerçek bir insan olmak bile ağır geliyor; bundan utanıyoruz, ayıp sayıyoruz ve eşi benzeri olmayan bir takım toplumsal varlıklar olmaya çabalıyoruz.
Tek tesellim, ölümden sonra hiçlik ümidiydi; Orada tekrar yaşamak düşüncesi içime korku salıyor, beni hasta ediyordu. Ben ki henüz yaşadığım dünyaya bile alışamamıştım, bir başka dünya neyime yarardı benim?
Evet ona karşı gelirsiniz nefret ederdi; Eğer ona katılırsanız da fikirlerini alacağınızdan endişe duyardı. En güzeli hayranlık duymak için; ne de olsa o Altın Sigi’ydi.