Eskiden, İsa'dan önceki zamanlarda Anka diye aptal, lanet olası bir kuş vardı; her birkaç yüz yılda bir odun yığıp kendini yakardı. İnsan'ın birinci dereceden kuzeni olsa gerekti. Ama kendini her yakışında, küllerinden fırlayıp yeniden doğardı. Görünüşe göre biz de aynı şeyi tekrar tekrar yapıyoruz ama bizde Anka'nın asla sahip olmadığı lanet olası bir şey var. Lanet olası, aptalca bir şey yaptığımızı biliyoruz. Bin yıldır yaptığımız tüm lanet olası, aptalca şeyleri biliyoruz; bunu bilmeye devam edersek ve hep aklımızda tutarsak, lanet olası cenaze ateşleri yakıp ortalarına atlamayı günün birinde keseceğiz. Her nesilden, hatırlayan birkaç kişiyi daha seçiyoruz.
Bir Ölünün Günlüğü
Ne mi oldu,
Hasret ektiğim topraklardan hüzün filizlendi.
Mutluluk bir asır daha ertelendi.
Biri çıkıp gerçeği gösterdi.
Unutmuştu,
Ölüler sevemezdi.
ne kasketim kaldı senin ora işi
ne yollarını taşımış ayakkabım,
son mintanın da sırtımda paralandı çoktan,
Şile bezindendi.
Sen şimdi yalnız saçımın akında,
enfarktında yüreğimin,
alnımın çizgilerindesin memleketim,
Kitap akıcıydı, olaylar birbiriyle bağlantılıydı ve anlatılan konular gayet açık bir dille yazılmıştı. Bu yüzden kitabı 1 gün içinde bitirdim. Fakat kitabın sonu hiç tahmin etmediğim şekildeydi. Final bölümü aslında kitaptan birkaç bölüm önceki bölüm olup, final noktayı koymalıydı. Çünkü kitap kararsızlık içinde bitmiş.
Fahreneit 451 kağıdın tutuşma sıcaklığıymış. Dolayısıyla kitaba çok uygun ve değişik bir isim olmuş.
Kitap icat edildiğinden beri (yazının kağıt, deri veya benzeri bir zemin üzerine aktarılmasını kastediyorum) tüm akılsız canavarlar kitapları yakma barbarlığını marifet saymıştır. Tarihte bunun o kadar çok örneği var ki.
Fakat gelecekte itfaiyecilerin kitap yakmakla yükümlü bir meslek grubu olacağı fikri çok ilginç gerçekten. Sırf bu düşünce bile kitabı okumaya yeter. Ama durgun bir anlatımının olduğunu da eklemeliyim. Biraz hazırlıklı olmanın gerektiğini düşünüyorum bu duruma.
Bir yerde, yazılmış en iyi bilimkurgu diye ithaf edildiğini görmüştüm. Bence bu kadar çıtayı yükseltmek kitaba haksızlık olacaktır. Zira bu kadar büyük bir beklentiyi karşılayabileceğinden çok emin değilim. Sanırım onun yerine keyifle okunabilecek bir eser demek çok daha uygun görünüyor.