"Yere düştüğünde utanıp, ağlayıp, sızlanıp mı yerden kalkacaksın, yoksa 'nasıl da düştüm' diye gülüp, etrafındakileri de güldürüp öyle mi kalkacaksın? Sen karar ver..."
"'O bir adım atsa ben koşarım' diyor ya insanlar; garipseyerek bakıyorum. Ya o da aynı şeyi düşünüyorsa, nasıl buluşacaksınız? Sen bir adım at, o koşsun, olmaz mı?"
"Dünyanın bütün olumsuzluklarına rağmen, güneş her sabah yeniden doğuyorsa, her sabah yeni bir güne açıyorsak gözlerimizi, bunun bize sunulan en büyük şans olduğuna inanıp 'yeniden diyeceğiz... Bir kez daha... Yeniden..."
"Yollarda toz, diz boyudur. Toz kırmızı demir gibi yanar. Akçasazın kıyılarında taptaze, pırıl pırıl bir yeşil, serin sazlar vardır. Bu sazlara berdi derler, gök berdi... Berdinin kahverengi başağı suya doğru sarkar... Berdiden berdiye örümcek ağları gerilmiştir. Örümcek ağları yapış yapıştır. Ağların kalınlığı bir iplik kalınlığı kadardır. Sarıcaarılar sazlara kocaman, yeşile çalan, gümüşi peteklerini asmışlardır. Peteğin üstünde döner dururlar. Her biri bir karınca gibi..."