Ebru Toprak

Ebru Toprak
@Vasconcelostprk
Ölümsüz olmanın sırrı, ardında bıraktığın hazinelerdir.
Sonra korkuyla çarpan kalbini avuçlarının arasında hissediverdi. Sıktı göğsünü elleriyle, görmek değildi mühim olan, hissiyatlar insanlara kılavuzluk eden en önemli hazinelerdendi. Linda bu hissedişi hiç sevememişti, korkmuştu, ürkmüştü kalbine binecek ağırlıklardan. Akıl sustu, beden terk etti benliğini, tüm uzuvları hareketsiz bıraktı, kalp hızını yavaşlattı. Kar öyle şiddetli yağmıştı ki, sanki doğa hiranın dileğini duymuşçasına tüm gücüyle yer yüzüne indirivermişti beyazlığını. Tüm çimenler, tüm o görkemli ağaçlar büyük bir örtüyle kaplanıvermişti.
Reklam
Bu devir, sıradan insanın en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir. Kimse bir şeyin üzerinde durup düşünmüyor. Kendisine bir ülkü edinen çok az. Umutlu birisi çıkıp iki ağaç dikse herkes gülüyor: “Yahu bu ağaç büyüyünceye kadar yaşayacak mısın sen..?” Öte yanda iyilik isteyenler, insanlığın bin yıl sonraki geleceğini kendilerine dert ediniyorlar.
“Bazıları için insan yaşamı yalnızca bir düşten ibaret, nereye gidersem gideyim, bu duygu benim de peşimi hiç bırakmıyor…”

Reader Follow Recommendations

See All
İnsanlar ırmaklar gibidir: hepsinde su aynı sudur, her yerde birbirinin aynıdır, ama bir ırmak dar, hızlı, geniş, sakin, temiz, soğuk, bulanık, ılık olabilir. İnsanlarda böyledir. Her insan içinde tüm insan özelliklerinin ilk belirtilerini taşır ve zaman zaman bu belirtilerinin bazılarını, zaman zaman da diğerlerini gösterir, sık sık da her şeyiyle aynı kaldığı halde kendine hiç benzemeyen bir insan olur.
Küçücük pencereden içeriye dolan rüzgar, bir mahkumun bir kaç dakika için gördüğü gökyüzü gibi heyecanlı ve özlem doluydu…Esintisi evvela odanın puslu duvarlarını uyandırmıştı. Ardından eskimiş kanepenin arkasına gizlenen küfün burnu tırmalayan bayatlamış kokusunu serbest bıraktı. Beyaz çarşafın üzerinde cesetten farksız bedeninden bir nefes sesi işitildi ve aldığı kokudan rahatsız olmuşcasına büzdü dudaklarını. Rüzgar sanki iki üç aydır ölüme terk edilmiş bu aciz bedeni uyandırmakla görevlendirilmiş gibi devam etti. Yüzündeki yaralara, kaşının üzerindeki beş dikiş izine kadar her zerresine erişiyordu görünmez soğukluk.
Reklam
Dileyin, size verilecek; arayın, bulacaksınız; kapıyı çalın, size açılacaktır. Çünkü her dileyen alır,arayan bulur, kapı çalana açılır
Başımdan mucizevi denebilecek pek çok şey geçti; yaşadıklarım bir başka bakış açısıyla, özellikle de o zamanlar kapıldığım girdapta en fazla alışılmışın biraz dışında görünse bile, en azından şu zamana dek mucize diye baktım onlara. Ama asıl mucizevi dediğim o olaylar esnasındaki davranışlarımdı.
İletişim yayınlarıKitabı okudu
Çıkışı olmayan bir ormanda yaşayan bir insan gibi olsaydım, yaşayabilirdim. Ama ben ormanda yolunu kaybetmiş ve kaybolduğu için de telaşa düşmüş ve yeniden doğru yolu bulmak için elinden gelen bütün gayreti sarf eden biri gibiydim. Bu durumdaki bir insan, attığı her adımın kendini karışıklığın daha da içine götürdüğünü bilmektir. Ama yine de çabalarını sürdürmeyi kesmemektedir.
İletişimKitabı okudu
“Bir kitabın kapağına ya da kenarındaki öylesine konulmuş bir işarete gözünü bile kırpmadan yoğunlaşmak, bir yaz gününün hoşnutluğundan yere ya da duvar halısına düşen tuhaf bir gölgenin derinliklerine dalıp gitmek, tüm gece boyunca bir lambanın sakin yalazında ya da bir ateşin korunda kaybolup gitmek; bir çiçeğin baskın kokusunda hülyalara dalmak; aynı bilindik kelimeyi ifadesizce öylesine tekrar etmek; uzun süre ve inatla hiç kıpırdamadan durarak bedensel ve zihinsel duyumlardan uzaklaşmak; işte bunlar aslında benzerine az rastlanır olmasa da bir öngörü ya da tahlile meydan okuyan açıklanmasının imkansız olduğu zihni melekelerime tesir etmiş habis aşırılıklarımdan sadece birkaçıydı.’’
İthaki yayınlarıKitabı okudu
Bir tek mezar yapılacak her ikisine. Utancımın sürekli olduğunu göstermek için de Ölüm nedenleri yazılacak mezar taşlarına. Yattıkları yeri her gün ziyaret edeceğim. Ve döktüğüm gözyaşları gıdam olacak benim. Ömrüm yettiği sürece, yemin ederim, Her gün yapacağım bu işi. Hadi, şimdi acılarıma götürün beni.
Sayfa 60 - Kültür yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ayaklarını çekti İvan İlyiç, kolunun üzerine yan yattı. O anda acıdı kendine. Gerasim’in yan odaya geçmesini bekledi yalnızca, sonra kendini tutmayı bıraktı artık, çocuklar gibi ağlamaya başladı. Çaresizliğine, korkunç yalnızlığına ve insanların acımasızlığına.
Sayfa 104 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Tanrı’nın bağlamayı uygun gördüğü ipleri gevşetmek yanlış; Yine fundaların ve rüzgarın çocukları olacağız biz. Evden uzakta, hala senin ve benim için açıyor Harikulade bir katırtırnağı, kuzey taşrasında.
Sayfa 60 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Muhteşem güzellikte bir çok resim vardı. Örneğin, kuşuni küçük bir kağıda yatay çalışmış bir manzara; ön planda bir yeldeğirmeni şu an yüklü bir arabanın yanında bir çift öküz duruyor ve bunların hiçbiri gerçekten çizilmemiş, Sadece ima edilmiş güzel bir var ki insan bakmaya doyamıyor. Ya da sahilde söğüt ağacının ya uzanan gölgesinde, Beyaz sazdan bir kulübenin ayna görevi üstlenen suda yansıyan görüntüsü.
Sayfa 92 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Acı çekmek ne demekmiş asıl şimdi anlıyordum. Acı çekmek bayılana dek dayak yemek değildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan, yastıkta öbür tarafa dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Can yayınlarıKitabı okudu
Deneyim, bizim yanılgılarımıza verdiğiniz isimlerden ibaretti sadece. İnsanlar ona bir tür uyarı gözüyle baktılar, Kişiliğinin oluşmasında belli bir etkisi olduğunu iddia ettiler, İzlememiz ve kaçınmamız gereken şeyi bize öğrettiği için övdüler onu. Oysa deneyimin harekete geçirecek bir gücü yoktu. Tıpkı vicdan gibi İtici gücü pek azdı. Bütün bunlar gösteriyor ki gerçekten geleceğimiz geçmişimizin aynısı olacak ve Bir kez nefretle işlediğimiz günahın bir çok kez ve keyifli işleyecektik.
Sayfa 51 - Ötüken yayınlarıKitabı okuyor
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.