Öncelikle çok uğraşılarak hazırlanmış çok iyi bir çeviri. Önsözü okumanızı kesinlikle tavsiye ederim çok samimi ve gerçekten kitap konusunda ufuk açıyor. Ben önsözlere genelde kitabı okumadan önce bir göz gezdirip kitabı bitirdikten sonra ise detaylı bir şekilde okurum bu şekilde ben de her şey yerli yerine otururç Size de özellikle bu kitapta
Aslında Platon, Sokrates’in ve onun gibi değerli insanların haksız yere idam edilmeyeceği bir erdemlilik devletinin teorisini yazmaya çalışmıştır. Bunu hayata geçirmeyi de denedi ancak az kalsın hayatından oluyordu. Tiranlıkların zararını adaleti tartışırken söyler, altıncı ve yedinci kitapta ise devleti niçin erdemli bir grubun yönetmesi gerektiğini, demokrasinin saçma bir sistem olduğunu ispat etmeye çalışır. Aristo’nun politikasının tam olarak Devlet’e cevap olarak yazılmış bir kitap olduğu kanaatindeyim. Güzel bir inceleme olmuş. Son söz: elbette Sokrates yaşadı, yazmayı anlamsız buluyordu.
Cemil Meriç. 38 yaşında gözlerini kaybetmiş ama hayata küsmeyip kendi deyimiyle mazoşizmin şehvetine kapılmadan son nefesine kadar üretkenliğini sürdüren kitapları kendine liman yapan adam. Kendisini bu kitapla ilk defa okudum. Yazarın oğlunun düzenlemiş olduğu bu kitapta önce yazarın iyi hazırlanmış bir biyografisi veriliyor ki bu daha sonra
Aslında kardeşimde Mazlum Beyhan’ın çevirisi vardı. Ama ben bunu seneler önce sahaftan almıştım ama okuyamamıştım o sebepten kendi kitabımı okumak istedim ama fena değildi ben beğendim. çok zaman sonra belki Mazlum Beyhan’ı da okurum.
Doğa çatışma içinde ve çatışma sayesinde ahengini sürdürebiliyorsa, biz de anlaşmayabiliriz. Kendi kendimize böyle bir borcumuz var.
Anlaşmamak suretiyle yalancılıktan kurtulur, özgürleşiriz.
Aynen öyle. karşıtlık olmadığı sürece benim fikrimce denge de sağlanmaz. şiddet olmadığı sürece, saygı olduğu sürece çatışmanın bizler için faydalı olduğunu düşünüyorum.