İçimde sonu gelmeyen gecelerin buhranı var ve sendelemiş sayısız düşlerin örülü ağlarına takılmışım. Varlığımın perdesi kapansın arttık. Bilinmez hayal dünyamda bir hayal olarak kalayım, hiç yaşamayacağım geleceğin hiç gözüme yansımayacak olan parıltıları bir başka yaşam için beklesin beni orada.
Üzerimde bir yaşama doygunluğu var çok yaşamış gibi fakat hiç yaşamaksızın.
Ve Birden fazla hayatın anılarını ruhuma sığdırmış gibi hayaller içindeyim hiç durmaksızın.
Hiçbir şey yapmak gelmiyor içimden arttık, çabalar boş ve anlamsız. Hayallerim donuk ruhum ise amansız.
Oturdum gecenin bir saatinde yazılar yazıyorum, çok ama çok anlamsız biliyorum ve günün birinde yazmaya dair son isteğin de ortadan kalkacağı bir zamana doğru yol alıyorum.
Yalnızca uzaklaşmak, Gerçek olmayan herhangi bir düşe varmak.. Saatlerin asla ilerlemediği, Bir zamanlar mutlu hissettiğimiz değil gerçekten mutlu olduğumuz zamanların birinde durmak istiyorum.
Sonra çevreme bakındım, her şey her zamanki gibiydi... gri ve koyu renkli. Hep aynı mürekkep lekeleri, hep aynı masa ve evraklar, ben bile aynıydım; nasıl öyle aynı kalabilmişti her şey...