"... öyle şeyler duyuyoruz ki hastaneler hakkında..."
" Sadece hastaneler hakkında mı ? Tarihçiler hakkında da korkunç şeyler duyuyorduk , politikacılar hakkında da , askerler hakkında da , hatta mimarlar hakkında da... Bu ülkede hakkında kötü şeyler duymadığımız hiçbir meslek grubu, vatandaş kümesi, sosyal sınıf kalmamıştı ki. O halde yapmamız gereken şey katlanmaktı. Katlanmayı mümkün kılan bir tek etken vardı: İyimserlik. Bir de felsefesi vardı bu saçmalığın: İyi düşünürsen iyi olur. Yahu, ölmüş sevgilim ben iyi düşününce canlanıyor mu ? Aç insanların karnı mı doyuyor? Yeryüzündeki acılar sona mı eriyor ? Ama inanıyor buna insanlar... Üstelik işe de yarıyor. Herkes kendini mutlu hissediyor. O halde benim kullanmamda da bir sakınca yoktu."