Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
•violet•
•violet•
@Violetdjnn
Bu metin İspanyolca dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Senin kadının olamam çünkü kendi hayatımın kadınıyım...27 Kasım
200 okur puanı
Mart 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Aklından Bir Sayı Tut-John Verdon
Uzun zamandır böyle heyecan ve merak uyandırıcı bir polisiye okumamıştım. Gurney nasıl bir adam böyle. Öyle incelikle yaratılmış bir karakter ki sanki gerçekten karşımda. Ve karısı Madeline... Hisleri ve zekasıyla, başarılı bir erkeğin yanındaki güçlü güçlü kadın. Gurney işine aşık bir adam. Karısı da bunu kabullenmek zorunda kalan, kalbi ve umudu kırık bir kadın.
Kitabın ana konusu çocuklukta
yaşanan travmaların insanların geleceğine olan etkisi. Zeki ve acımasız seri katilimiz, babasının yaşattıklarını, kurbanlarına yansıtarak intikamını almaya çalışıyor. Gurney’in katili ararken izlediği yol, tecrübelerini ve aklını kullanış şekli muhteşem. Finali bir film sahnesi izler gibiydi.
Sonuna kadar keyifle okudum.
İlk adıyla “Gereksiz Sokaktaki Ev”
Psikolojik gerilim tarzında harika bir korku romanı okudum. Bir seri katil, kızı ve kedisi. Kuşları çok seven vicdanlı bir adam Ted Bannerman. Sokağın sonundaki gizemli, karanlık evinde; kendi sığınağında yaşıyor.
Kardeşi yıllar önce kaybolan abla Dee, kardeşini Ted’in kaçırdığını düşünüyor ve mahalleye taşınıyor. Ted’i izlemeye başlıyor. Ablanın da sırları var ve ilerleyen bölümlerde şaşkınlıkla okuyoruz.
Ted annesi tarafından yıllarca işkence görmüş bir çocuk ve bununla baş edebilmek için kendi içinde farklı kimlikler oluşturmuş. Çoklu kişilik bozukluğu bir çok yerli ve yabancı polisiyede okuduğumuz bir psikolojik rahatsızlık. Bu kitapta öyle güzel işlenmiş ki yüreğim ezilerek okudum. Bir kedinin gözünden olaylara bakmak ilginç ve çok güzeldi. Yazım dili çok etkileyiciydi. Final gerçekten çok iyiydi. Ted’in bunca acı yaşamış olmasına çok üzüldüm.
Buz Evi
Kitabın tarzını sevmedim. Konu ve kişiler o kadar kalabalık ve dağınıktı ki adapte olmakta zorlandım. Karakterler ilginçti. Polislerin tavır ve davranışları, çalışma şekilleri çok lakayt ve sinir bozucuydu. Konu içinde konu vardı ama sonuç tatmin edici değildi.
Okur Takip Önerileri
SÜT DİŞLERİ- ZOJE STAGE
Psikolojik-gerilim tarzında sizi duygudan duyguya sürükleyen bir kitap.
Sorunlu, sevgisiz ve özgüvensiz büyümüş bir anne olan Suzette ve onun masum görünen ama şiddet eğilimli kızı Hanna... Ve hiçbir şeyden haberi olmayan baba Alex.
Masum olması beklenen çocuklar bu kadar şeytani olabilir mi? Bir çocuk bu kadar kötü olabilir mi? Hanna 7 yaşında annesinden nefret eden hatta onun ölmesi için planlar yapan babasına aşık bir kız.
Suzette kızının sorunlarının farkında ve çocuğundan korkan bir anne. Çünkü kızı onu ortadan kaldırıp babasıyla yaşamak için elinden geleni yapıyor. Konu çok ilgi çekici ve sinir bozucu. Hanna’ya hem çok kızdım,hem çok korktum, hem de çok üzüldüm. Böyle bir ruh hastalığıyla doğmuş olması, ailesinin (yani aslında babasının) bunun farkında olmaması ve kabullenmek istememesi. Suzette’ in kocasına yeniden kavuşmak isteyip kızını istememesi. Karmakarışık duygularla okudum kitabı. Sonunda sanki gerisi gelecekmiş gibi hissettim ben.
Kitapta beni en çok yaralayan cümle:
-“Beni sevmiyor musunuz?”
-“Yeterince değil,”
Kestane Adam
Kitabı ilk elime aldığımda çok uzun nasıl bitecek demiştim. Ve başladıktan sonra ne kadar yanıldığımı anladım. Okumaya başladığım andan itibaren heyecan, gerilim ve merak hiç bitmedi. Detaylar çok fazla olmasına rağmen öyle güzel işlenmiş ki rahatsız etmiyor. Aksine, anlatımı gözümde bir film gibi canlandırabildim. Tabi yazarın aynı zamanda senarist olmasının etkisi bu :)
Bir seri katil romanında sosyal farkındalık gerektiren konulara dikkat çekilmesi ayrıca taktire şayandı bence. Çocuk istismarı ve kurumların bu konudaki yetersizliklerini üzülerek okudum.
Yazarın kalemi çok güçlü, akıp gidiyor. Olaylar, mekanlar karakterler öyle güzel örülmüş ki bağlantıyı sonunda anca anlayabiliyorsunuz. Kurgusu çok iyi ve olayların direk içinde hissettiriyor. Tam bir şeyleri anladığımı düşünürken, ters köşeye düştüm. Bu da uzun olmasına rağmen keyifli bir okuma olmasını sağladı.
