Vogue Tıp

Vogue Tıp
@VogueTIP
37 okur puanı
Ağustos 2021 tarihinde katıldı
96 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Ne kadar şık bir eser
Son zamanlarda okuduğum en keyifli, en etkileyici ve belki bir romandan çok daha güzel olay kurgusuyla bu uzun öykü sanatçı ruhumu fetheden eserler arasına girdi. Metindeki ifadelerin gücü, betimlemelerin canlılığı, fikirlerin hayat buluşu kısacası eser birçok yönüyle kendine hayran bıraktı. Üstelik tüm bu donanım gayet akıcı ve net dile getirilmiş. Ne fazla bir kelime ne de eksik bir tarif var, her şey yerli yerinde ve dengeli. Burada Sayın Tevfik Turan'ın çeviride göstermiş olduğu titizlik ve bütüncül yaklaşımına da dikkat çekmemiz gerekir. Bu kadar donanımlı ve etkileyici bir metni, aslından uzaklaşmadan akıcılığını kaybetmeden aktarabilmek bir ustalık gerektirir. Eserdeki tüm sahneler, tüm geçişler, tüm düğümler ve çözümler o kadar güzel bir sıra ve tabiki o kadar güzel dile getirilmiş ki. Sayın Süskind'den ilk defa bir eser okudum ama diğer eserlerini de son derece merak ediyorum, keşfetmekten büyük keyif aldım. Metin üzerine detaylı veya ipuçları içeren bir yazı hatırlamadım çünkü zaten oldukça ince olan eserin büyüsünü sizler için bozmak istemiyorum, en kısa zamanda okumanız dileğiyle...
Güvercin
GüvercinPatrick Süskind · Can Yayınları · 20182,112 okunma
Reklam
64 syf.
2/10 puan verdi
Enkaz var, enkaz var
Oscar Wilde'nin anekdotlarından, düşünce yazılarından ve zihin esintilerinden kırparak sahip oldukları bağlamlardan uzaklaştırılarak bir derleme hazırlanması hoş olmamış. Belki de ifade edilmek istenen düşünce, verilmek istenen mesaj veya vurgulanacak olan, bambaşka bir kapıyı açacakken oluşturulan eserde tek başına ve tüm zenginliklerini kaybetmiş durumda. Eseri okurken bir enkazda gezerken hatıra parçalarına rastlıyormuşum gibi hissettim. Bu hatıraların anlatmak istedikleri ne benim anladıklarım ne de benim anladıklarım bu hatıraları tamamlayabilir. Bir eseri anlamak nasıl sunulduğuna da bağlıdır. Doğru sunmadığınız bir şeyin doğru anlaşılmasını bekleyemezsiniz.
Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda Parıldar
Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda ParıldarOscar Wilde · Can Yayınları · 20205,1bin okunma
124 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hiçlik varlığın alternatif bir tasarım modelidir.
Bu kitapla tamamen bir tesadüf üzerine göz göze geldik. Kitaplıklar arasında dolaşırken kulaklarımda en sevdiğim arkadaşımın sohbeti eşlik ediyordu bana -söylemek gerekirse onunla tanışmamız da bir tesadüfler silsilesi- Tasarım ve felsefe ilgilenmekten büyük haz aldığım iki farklı alanken kitabın kapağında ikisini yan yana görmek beni çok
Tasarım Felsefesi
Tasarım Felsefesiİsmail Tunalı · Yem Yayınları · 013 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Yok böyle bir eser
Tek cümle ile ifade edecek olursam: hayran kaldım. Müthiş bir kurgu, müthiş bir dil, müthiş akıcılık, müthiş bir yaklaşım, sorgulama, uçlarda dolaşma; ne roman ne deneme ne de kitap. Bütün hissettiklerimi ve düşündüklerimi ifade edebileceğim kelimelere sahip değilim galiba. Okurken ne kadar haz aldım, ne kadar çok yeri haklı buldum. Bu yetenek
Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği
Varolmanın Dayanılmaz HafifliğiMilan Kundera · Can Yayınları · 201910,5bin okunma
104 syf.
4/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Fernando Pessoa kırıntılarının derlenmesiyle oluşturulan kitabı çok da beğenemedim. Kapağını gördüğümde -çıkacağım- seyahate ne kadar da uygun diye düşünüp heyecanlanmıştım; okunması kolay bir basımla hazırlanmış Fernando ile yolculuk gerçekten cazip gelmişti. Oysaki sadece kırıntıları toplamışlar, hatta topladıklarını da esas bulundukları bağlamdan koparıp daha da ufalamışlar. Son derece keyfimi kaçırdı ve beklentimi karşılamadı. Pessoa'nın yarattığı atmosferden uzak cümleler ışıklı bir şehirde gökyüzüne bakıp yıldızları görmeye çalışmakla eşdeğerdi. Şimdi kitapta geçen parçaların bulunduğu her bir metine ulaşmaya çalışacağım.
Başıboş Bir Yolculuktan Notlar
Başıboş Bir Yolculuktan NotlarFernando Pessoa · Kırmızı Kedi Yayınları · 20151,315 okunma
Reklam
314 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Tek Eser
Uzun yıllardır Montaigne'nin çok sayıda eseri olan profesyonel ve üst düzey bir yazar hatta sanatçı olduğunu düşünmüştüm, ne cahillik!! Kendisinden geriye ,tam de kendi istediği şekilde, onu en güzel doğallığı ile anlatan, en iyi şekilde tanıtan tek eseri Denemeler kalmış. Belki de Milan Kundera'nın deyimiyle yazma hastalığının vücut
Denemeler
DenemelerMontaigne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202055bin okunma
264 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Milan Kundera bir sayılamaya tutulmuşçasına, aklına gelenleri, kurduğu karakterleri adeta birbirine anlatmak, kendisini onlarla konuşturmak için kaleme almış bu kitabı. Olabildiğince doğal, olabildiğince özgür bir ortam kurmuş onlar için, büyük bir samimiyet var aralarında. Herkes birbiri hakkında, herkes kendi hakkında istediği şekilde var. Ama bu ortamın sınırsızlık barındırdığı düşünülmemeli, kendisi de vurguluyor bunu. Sınırlar çok çeşitle dile getiriliyor; 7 bölümün yedisinde de sınır farklı bir anlam ve yön buluyor. Belki de bunlar arasında en somut olan ama en az hissettiğimizi şu şekilde dile getirmiş: "İnsanın, kendisi ölümlü bile olsa, ne evrenin sonunu ne zamanın sonunu ne tarihin sonunu ne bir halkın sonunu temsil edebilir; o aldatıcı bir sonsuzluk içinde yaşar durur." İlk bakışta malzeme ve içerik uyuşmuyor, başlık ve bahsedilenler, kurgular çok farklı duruyor. Ama yolun sonuna olabildiğince sade ve basit bir sahne ile bütün bu kaygı ve görüntülerden arınmış bir tablo ile tüm sınırları kaldırarak bize veda ediyor. Evet, veda dedim çünkü bir burukluk var, geçmiyor...
Gülüşün ve Unutuşun Kitabı
Gülüşün ve Unutuşun KitabıMilan Kundera · Can Yayınları · 20151,107 okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
Fernando Pessoa'yı uzun süre hayali bir karakter olarak düşünmüştüm, tıpkı kendi içinde kurduğu 5 farklı karakterden hangisi olduğunu bilmediği gibi. Belki de kendisindeki bu güçlü zan beni de -onun da istediği gibi- etkisi altına almıştı. Anarşist Banker yeterince kendini ortaya koyamamış, düşünceler dünyasında bir karaya çıkmaya çalışırken zamanın nasıl geçtiğini, olum nasıl geldiğini fark edemeyen bir yazarın şaşkınlığını, karmaşıklığını ve tamamlanmamışlığını yansıtıyor tam olarak. Tamamlanabilmiş ve son halini almış olsa kesinlikle takdiri hak edecek bir kurguya ve dile sahip. Ama bu haliyle oldukça karmaşık kalıyor. Kısa sürede okunabilecek ama kaygıları hemen anlaşılamayacak kalitede bir eser. Fernando Pessoa'nın kimliğini tam olarak yansıtan, onu doğrudan tanıtan bir kitapla karşı karşıyasınız; tadını çıkarın.
Anarşist Banker
Anarşist BankerFernando Pessoa · Can Yayınları · 20061,505 okunma
256 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
herkes kötü olabilir
Sabahattin Ali'nin son zamanlardaki popülaritesinden bağımsız olarak okuduğum ve yorumladığım bir eserdi. Eğer Ali hâlâ yaşıyor olsaydı kesinlikle daha iyilerini ortaya koyardı. Bazı noktalarıyla çok zayıf ama kesinlikle üzerine düşünülmüş bir eser sizi bekliyor. Ön sözde Selim İleri'nin de bahsettiği gibi Sabahattin Ali'nin
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172,7bin okunma
120 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
Derin düşüncelerde, büyük ikilemlerde, karışık fikirlerde çıkış yolu bulan bulmaya çalışan; beyni ile kalbi arasında kalan herkes için kendini bulacağını düşündüğüm nadide bir eser. Her şeyi düşünürken hissedebilmeyi sadece ben değil, başkaları da varmış diyorsunuz. Biraz karmaşık ve ikilemli bir tarzı var. Okurken sizi yorabilir ve biraz zaman alabilir. Ona zaman tanıyın ve bazı yerleri birkaç kere okumaktan yorumlamaktan çekinmeyin. Çok sevdiğim ve birebir katıldığım bir alıntıyla son vermek isterim sözlerime " Benim için hem çok aşina hem de bilinmez olduğunuzu kabul ediyorum. Bu harikulade bir izlenim." Duygularınıza eşlik eden düşünceleriniz eksik olmasın. :)
Bekleyiş Unutuş
Bekleyiş UnutuşMaurice Blanchot · Monokl Yayınları · 2018701 okunma
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Müthiş bir yaklaşım, müthiş bir yorum, o kadar sisin arasında derin bir netlikle aranan parçalara ulaşmak ve etkileyici, orijinal bir son. Son aylarda okuduğum en derin, en güzel kitap. Tam da düşündüklerime değinmiş olması, bütün bunları akıcı bir olay örgüsünde çok orijinal bir şekilde aktarmış olması Marcel Beyer'in benzersizliğini kanıtlıyor. Her cümlenin ardından sonra sonra diyerek olayı merak ederken, bir paragrafı üzerine saatlerce düşünüp incelemeler yapabildiğim nadide bir eser. Bittiğine üzüldüm, ama sonuna değil. Ses üzerine siz de düşünüyor ve bir başkasının ne düşünebildiğini görmek istiyorsanız veya daha önce hiç "ses" üzerine düşünmediyseniz mutlaka incelemelisiniz. Bir sese nasıl aşık olurken aslında o ruha aşık olunduğunu bu kadar net önüme koyan başka hiçbir eser olmamıştı. Etkileyici bir sesin neden etkili olduğunu aslında arka kapakta da yer bulan "Ruh denen o ele avuca gelmez şeyin bulunduğu yerin insanın sesi olduğu boşuna söylenmemiş." ifadesiyle ilk defa değinen Beyer, aslında -tam da merak ettiğim üzere- tüm hikayeyi bu aşk üzerine kurmuş. Daha önce Naziler, ll. Dünya Savaşı hakkında çok eser okudum, çok belgesel izledim ama hiçbiri bu kadar kısa değildi, hiçbiri bu kadar farklı bir bakışla ve çok yönlü ele alınmamıştı. Çok etkileyici bir eser hatta çok etkileyici bir yazar karşısındasınız. Sese aşık olan, sesi düşünen, sesi merak eden ve sesi daha önce hiç düşünmemiş herkese bu eseri kaçırmayın diyorum.
Yarasalar
Yarasalar
Marcel Beyer
Marcel Beyer
Yarasalar
YarasalarMarcel Beyer · Ayrıntı Yayınları · 201336 okunma