Eylülde melul oldu gönül soldu da lale
Bir kakule meyletti gönül geldi bu hale
Gelmez bu elem neyleyim fazla suale
Bir haile ömrüm ki alınmaz bile kale
Haile : Çok acıklı olay
Melul :Boynu bükük
Edip Ayel
Dünya,nice erden arta kalmış yaşlı bir kadındır ama ihtiyarlığını ve yaşlılığını gizleyip insana bir taze gelin gibi görünebilmektedir.O bir cifedir,yüzüne bakılmaz bir haldedir.Ama süsleriyle bu çirkin yüzünü göstermemesini bilir.
Cife:Leş,iğrenç
Fakat hayır ,o bunu diyeceği yerde, " Mademki düşünüyorum.O halde varım,mademki duyuyorum,o halde varım,mademki harp ediyorum,o halde varım,mademki ıztırap çekiyorum,o halde varım ! Sefilim varım,budalayım varım! Varım,varım!" diyordu.
Duygulu oluşu yüzünden ortaya çıkan beklenmedik bir olay,kibar kadınların müthiş sinirine dokunan bir şeydir;duygusallık istenilen davranışın tam tersidir.
Gözlerinin iri ve gayet siyah oluşu sevgilinin gözünü hatırlatır.Sevgilinin yüzü Ka'be*ye benzetildiği zaman,göz ahusu oraya sığınmış olur.Çünkü Ka'be'de avlanmak yasaktır...Sevgilinin saçı misk kokar.Ahunun misk hasıl etmesinin sebebi ise bu kokuyu kıskanması veya ona aşık olmasıdır.
Ağız genellikle darlığı ve küçüklüğü ile dikkat çeker.Hatta çoğu zaman ağız,yok diye bilinir.Bu yokluk ağzın küçüklüğünü ifade ettiği gibi onun görünmediğini,dudakların onu sakladığını ve içindeki mücevherleri göstermediğini anlatmaktadır.Kapalı oluşu ve gizliliği ise br goncayı andırır.Bu bakımdan o bir sır*dır.
Ağaç korkutma adeti uzun yıllar meyve vermeyen ağaçlar için geçerlidir.Buna göre bir kişi eline balta alıp ağacı sallayarak "Keseyim mi ? " diyerek hamleler yapar.Bir başkası onu durdurarak,meyve vereceğine kefil olur ve bağışlanmasını rica eder.Üç defa tekrarlanan bu ameliyeden sonra ağacın gövdesi çizilir.