“Yüce Ana burada, çok daha yakınımızda, çocuklara mutluluk, bedeni üstünde yürüyenlere güç veriyor.”
Sayfa 207
malum güne 12 gün kala
“Mutluluğun aşk olduğunu söylüyorlar. Oysa aşk mutluluk getirmez, hiçbir zaman da getirmemiştir. Tam tersine, sürekli bir kaygı durumudur aşk, bir savaş meydanıdır; kendi kendimize sürekli olarak acaba doğru mu yapıyorum diye sorduğumuz uykusuz gecelerdir. Gerçek aşk, vecd ile ıstıraptan oluşur.”
Sayfa 120
YAŞLI VE SOYADI BİLİNMİYOR
“Oysa birçok kadın gibi, bana bunların bir tekini bile veremeyecek bir erkeğe vurulmuştum.”
Sayfa 105
Reader Follow Recommendations
LUKÂS JESSEN-PETERSEN, ATHENA’NIN ESKİ KOCASI
Güzeldi ;)
Sayfa 41
“Athena’ya ertesi gün benimle çıkıp çıkmayacağını sordum. Bana bakire olduğunu, her pazar kliseye gittiğini, aşk romanlarına hiç ilgi duymadığını söyledi; daha çok Ortadoğu’daki durumlarla ilgileniyor, Ortadoğu üstüne yazılmış ne bulursa okuyordu.
Sözün kısası meşguldü. Çok meşguldü.”
Sayfa 34
“Bir gün tanımadığımız bir erkek telefon ederse, pek az konuşmasına, pek bir şey dememesine, özel bir şey söylememesine karşın pek ender rastladığımız bir ilgi gösterirse, o gece onunla pekala yatağa girebilir, hatta aşık olduğumuzu bile sanabiliriz. Biz kadınlar böyleyizdir, bir terslik yok bunda; kendini sevgiye kolayca açmak kadının doğasında vardır.”
Sayfa 21
o eski güzel fikir
“RİCHARD: Minik cep takvimine Samuel’in kısa kısa bir şeyler çiziktirdiğini görünce, yine o eski güzel fikir geliyor aklıma: Her birimiz, bu geziye ilişkin bir günlük tutmalıyız.”
Sayfa 215
“Samuel varlıklı biridir; öyleyken sekreterlik yapmasının tek nedeni, günlerini boş geçirebilme gücünü kendisinde görmeyişidir.”
Sayfa 213
Kalabalıktan bir kurtulsa, nasıl da kuş gibi uçacak ve sen de Allah bilir çok sürmeden onun şahane yumruk seslerini kapında duyacaksın.
Sayfa 94
Neden Yorulmuyorlar?
“Hani ne insan şu oradakiler! Düşünsenize, hiç uyudukları yok.”
“Neden?”
“Yorulmuyorlar da ondan.”
“Neden yorulmuyorlar?”
“Çünkü aptal hepsi.”
“Aptallar yorulmaz mı?”
“Aptallar yorulur mu hiç!”
Sayfa 27