Fatih Irğar

Fatih Irğar
@Wenduza
Eninde sonunda hepimiz yakalanacağız, sanırım işin sırrı kimin tarafından yakalanacağına karar vermek..
ÇÖMÜ - İngiliz ve Edebiyatı
İstanbul
İstanbul, 12 Aralık 1999
4 okur puanı
Temmuz 2023 tarihinde katıldı
Beni terk ettiğin zaman sana çok kızdım... Ama sonra düşününce, haklı olduğuna, doğru karar verdiğini kabul ettim. Hatta bundan etkilendim de. Belki hırsları olan bir adam olabilirim. Ama asla vicdansız biri değilim. Seni sevdiğim, sana söylediğim her şey her kelimesine kadar doğruydu. Söylediklerimi yapmaya da hazırdım. Ama böyle şeyler karşılıklı olursa, insanlar gönüllüyse bir anlam taşır. Değilse, gerçekleri kabul etmekten başka çare yoktur. Ben de kabul ettim. Her şeyi unuttum...
Reklam
Bir şeylerden bıkmaya başladığımı fark edince, olayın bir şeye uzun süreli maruz kalmakla ilgili olduğunu düşündüm. Maruz kaldıklarımız bazen uzun süren kötü bir ilişki, bazen aramaktan usandığımız bir iş süreci, bazen bekleyip de göremediğimiz o sevgi, hayır diyemeyip kırmaktan çekindiğimiz o kalpler veya almayı beklediğin bi borcun, bazen ise hiç gelmeyeceğine inanmak istemediğin o gemi.. Beklentiler her zaman insanı bi pozisyona sokar ve o pozisyon, hakkını veremezsek bizi hırpalayıp yerlere vurmaktan hiç çekinmez. kendi beklentileriniz dışında sizden beklenenler de sizi bi o kadar yıpratır yine. ne çok keyifsiz şey oluyor hayatta, uzadıkça uzayan. Eminim hepinizin hayatında uzadıkça can sıkan bi şeyler vardır.
Eskisi gibi değiliz artık, Yorulduk biraz, Sessiziz, düşünceliyiz, Dargınlık da var tabii bir yandan, Vedalar elbette zordur ama kalanlar için..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dibe vurup, çıkmayı başaran insan
Dibe vurmadan önceki zamanlarda hissettiği saf ve iyi niyetli duyguları körelmiştir. Artık tüm insanlara karşı tutumu farklı ve acımasızdır. Zalim olur, daha doğrusu olmak zorundadır. Hayatta sığınacak bir limanı olmayan, kötülüklerin egemen olduğu şu dünyada hayatın sillesini yemiş ruhlara dönüp hiç baktınız mı? Hepsi zalim, duygusuz ve kişiliklerinin tersi insanlara dönüşürler. Çünkü, bütün acımasızlıklar, zayıflıktan doğar. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi buhran döneminden çıkmanın da bedeli, kişinin kendi benliğinden feragat edip, tüm zayıflıklarını o dipte bırakmasıdır. Dışarıdan bakanlar kötü yanlarını eleştirip yadırgarlar, fakat kimse neden bir insan bu hale gelir diyerek olay örgüsünün başlarına inmek istemez. İnmesinler de zaten. Bazı insanlar hayatları boyunca tekmelenmeye alışmışlardır, aşağılanmaya alışmışlardır. Siz onları sevmeye veya yüceltmeye kalkarsanız, kuduz bir köpek edası ile üzerinize saldırmaya kalkarlar. Bazen hayatın gerçekleri, işte böyle acıtır. Mühim olan bu gerçeklerden ders çıkartıp, yolunuza devam etmek.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı Yitirirken
Susarak unutmayı, Yaşayarak alışmayı, Güvenerek aldanmayı, Severek kaybetmeyi, Öğrenmiş bir insan için; Yalnızlık dert değil, sadece olgunluktur.
Eskimiş Yalnızlığa
Eskimiş Yalnızlığa