Ben yüzü çirkin, kalbi ürkek bir adamım; aydınlık ve şen dünyada kendimi yabancılayarak utanç içinde ve sefil bir hayat sürdüren, yeteneksiz herifin tekiyim.
Hayatımızı bir insana göre kurarız; artık onu hayatımıza kabul edebileceğimiz an geldiğinde, o insan gelmez, sonra bizim için ölür ve biz de sadece onun için hazırlanmış olan şeyin içine hapsolup yaşarız.
özlem de arzu gibi kendini çözümlemeye değil, tatmin etmeye çalışır; insan sevmeye başladığı zaman vaktini aşkının ne olduğunu öğrenmeye değil, ertesi günkü randevu imkanlarını hazırlamaya harcar.
Gün içinde sahip olduğumuz zamanın miktarı esnektir; bizim hissettiğimiz tutkular bu zamanı genişletir, hissettirdiğimiz tutkular daraltır, alışkanlıksa doldurur.
kimse duymadan ölmeliyim.
ağzımın kenarında
bir parça kan bulunmalı.
beni tanımayanlar
“Mutlaka birini seviyordu” demeliler.
tanıyanlarsa, “Zavallı, demeli,
çok sefalet çekti”.