Herkesin özellikle her Türk gencinin okuması gereken bir kitap. Kelime köklerinden başlayarak türetilen kelimelerin yaratıcılığımız açısından algımıza nasıl tesir edebildiğini çok fazla örnekte belirtmiş yazarımız.
Kullandığımız bir çok kelimenin Arapça asıllı olmasının, Din vasıtasıyla Arapça dilinin ulvileştirilerek bize sunulmasından kaynaklandığını apaçık delilleriyle algılamamı sağladı kitap.
Yer yer şaşkınlık, öfke ve aydınlanma yaşadım. Kitabın her bir bölümünü heyecan ve merakla okudum.
Elmalılı Hamdi Yazır’ın çeviri hatalarını tek tek inceledikten sonra bu kitabı okudum. O dönemde geleneksel Din anlayışını yansıtmaktan başka çaresi olmadığı için o dönemde olabilecek en iyi çeviriyi yaptığını düşünmüştüm fakat bazı kelimeleri sadece kulağa güzel geliyor diye çevirmeyip bizzat o şekilde alması ve öznel düşüncelerine göre hareket etmiş olması beni hayal kırıklığına uğrattı.
En önemlisi Atatürk’ün Türk Milleti için nasıl bir çaba sarfettiğini tekrar tekrar görmek ona olan hayranlığımı her geçen gün kat be kat arttırıyor. Yazar bunu dil ve din açısından nokta atışlarıyla gözler önüne seriyor.
Ayrıca anlamını zaten bildiğimi sandığım Rahman ve Rahim gibi kelimeleri nasıl da anlamayıp dümdüz okumuş olduğumu bu kitap sayesinde gördüm. Kitap’ın yüzüme çarptığı gerçekler karşısında saygı duruşuna geçebilirim.
Kitap için söyleyecek daha çok şey var ama benden bu kadar :)