Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeh RA

Zeh RA
@Yadokari
Sherlock Holmes, "İmkansız olanı elerseniz, elimizde kalan ne kadar mümkün görünmese de doğrudur" derdi.
Reklam
"Deli benim işe yarar bulduğum bir terim değil" dedi. "Jeffrey Dahmer 'ın akıl sağlığının yerinde olduğuna karar verildi ama adam kurbanlarını yiyordu. David Berkowitz'in akli dengesinin yerinde olduğuna karar verildi ama adam, içinde şeytan olan bir köpek istediği için bunu yapıyordu."
Sayfa 227 - GurneyKitabı okuyor
Akıl ikilemler ve çelişkiler yığınıdır. Başkalarının güvenini kazanmak için yalan söyleriz. Gerçek kişiliğimizi birileriyle yakınlaşmak için gizleriz. Mutluluğu yakalamak için, mutluluğu kaçıran tercihler yaparız. Haksız olduğumuz zamanlarda haklı olduğumuzu göstermek için olağanüstü çaba gösteririz."
Sayfa 126 - MelleryKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hayatlarımızdaki en büyük acı, kabul etmediğimiz hatalarımızdan gelendir - bizim asıl kimliğimizle uyuşmayan hatalardır. Bize öyle zıtlardır ki, onlara bakmaya katlanamayız. Bir vücutta iki insan oluruz, birbirine katlanamayan iki insan. Yalancı ve yalancılardan nefret eden. Hırsız ve hırsızlardan nefret eden. Bu savaşın verdiği acıya benzer başka bir acı yoktur. Bu acı, bilinç seviyemizin üzerine çıkar. Ondan kaçarız ama bizimle koşar. Nereye kaçarsak kaçalım, savaşı beraberimizde götürürüz."
Sayfa 120 - MelleryKitabı okuyor
"Bizi en çok üzen kişisel felaketler, içimizden atamayacak kadar güçsüz olduklarımız, kabul etmek istemesek de bizim de içinde rol almış olduklarımızdır. Bu yüzden acı çekmeye devam ederiz - kökenine inmeyi reddettiğimiz için. Bunu içimizden, bağlı olduğu yerden koparıp atamayız çünkü bağlı olduğu noktaya eğilip bakmayı reddederiz."
Sayfa 120 - MelleryKitabı okuyor
Reklam
En fazla ilgilendiği şey, insanların kendisi hakkında ne düşündüğüydü. Ne düşündüklerini sorun ettiği kadar, gerçekten yalancı ya da hırsız olmasını, ya da bunun yalan söyleyip, parasını çaldığı kişiler üzerindeki etkisini pek umursamadı. Ya da şöyle düzelteyim: Yalan söylemesini ya da çalmasını engelleyecek kadar umursamadı. Bu yaptıkları yalnızca asit misali, kendi kendisine olan saygısını eritti. Kendisinden nefret edecek, ölmek isteyecek kadar büyük bir sorun oldu."
Sayfa 119 - Mellery çocukluk anısıKitabı okuyor
"Arayışımızdaki ilk engel, kendimizi tanıdığımızı, bizi nelerin motive ettiğini anladığımızı, durumlar ve etrafımızdaki insanlar karşısında hissettiklerimizi neden hissettiğimizi bildiğimizi farz etmek olacaktır. İlerleme kaydedebilmek için, açık fikirli olmamız gerekiyor. Kendimle ilgili gerçeği bulabilmek için, bunu zaten bildiğimi söylemeyi bırakmalıyım. Eğer ne için orada durduğunu anlamayı başaramadıysam, yolumda duran kayayı asla yerinden kaldırmamalıyım."
Sayfa 115 - MelleryKitabı okuyor
Başarının sınırlarını fark ettiler. Hala korkuları, takıntıları, suçluluk ve utanç duyguları var. Dünya üzerindeki bütün Porche ve Prozac'ların onlara aradıkları huzuru vermeyeceğini anladılar.
Zeh RA
@Yadokari·Bir kitabı okumayı düşünüyor
Cehennem
CehennemDan Brown
8.7/10 · 25,8bin okunma
Zeh RA
@Yadokari·Bir kitabı okumaya başladı
Aklından Bir Sayı Tut
Aklından Bir Sayı TutJohn Verdon
8.5/10 · 41bin okunma
Reklam
"Eskiden, İsa'dan önceki zamanlarda Anka diye aptal, lanet olası bir kuş vardı; her birkaç yüzyılda bir odun yığıp kendini yakardı. İnsanın birinci dereceden akrabası olsa gerekti. Ama kendini her yakışında, küllerinden fırlayıp yeniden doğardı. Görünüşe bakılırsa biz de aynı şeyi tekrar tekrar yapıyoruz ama bizde Anka'nın asla sahip olmadığı lanet olası bir şey var. Lanet olası, aptalca bir şey yaptığımızı biliyoruz. Bin yıldır yaptığımız tüm lanet olası, aptalca şeyleri biliyoruz; bunu bilmeye devam edersek ve hep aklımızda tutarsak, lanet olası cenaze ateşleri yakıp ortalarına atlamayı günün birinde keseceğiz. Her nesilden, hatırlayan birkaç kişiyi daha seçiyoruz."
Sayfa 191 - GrangerKitabı okudu
"Herkes ölünce ardında bir şeyler bırakmalı, derdi dedem. Bir çocuk, bir kitap, bir tablo, inşa edilmiş bir ev veya duvar, yapılmış bir çift ayakkabı. Veya ekilmiş bir bahçe. Elinin bir şekilde dokunduğu bir şey, öldüğünde ruhunun gideceği bir yer olsun diye; böylece insanlar ektiğin o ağaca veya çiçeğe baktığında, sen orada olursun. Ne olduğu önemli değil, dokununca onu değiştirdiğin ve ellerini çektiğinde sana benzeyeceği bir şeye dönüştürdüğün sürece, derdi. Sadece çim biçen adamla bahçıvan arasındaki fark dokunuştadır, derdi. Çimleri biçen adam orada hiç olmamış gibidir; bahçıvansa bir ömür boyu orada olacak."
Sayfa 184Kitabı okudu
Güneş her gün yakıyordu. Zaman'ı yakıyordu. Dünya hızla çember çiziyor ve kendi ekseni etrafında dönüyordu, zaman da Montag'dan yardım almadan seneleri ve insanlanı yakıyordu zaten.
Sayfa 167Kitabı okudu
Bir insan kaç kez dibe vurup da yaşamayı sürdürebilir?
Sayfa 157Kitabı okudu
Sonsuza dek yaşayacaklarına öyle eminler ki. Ama sonsuza dek yaşamayacaklar. Bütün bunların uzayda güzel bir ateşle yanan, ama eninde sonunda bir yere çarpacak, alevler içinde, devasa, kocaman bir meteor olduğunu bilmiyorlar. Onlar alevleri, güzel ateşi görüyor sadece..tıpkı önceden senin gördüğün gibi.
Sayfa 127Kitabı okudu
91 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.