Ancak sert olarak tanımlayabileceğim gözlerini gördünüz. Hiç kimse tarafından korunup kollanmamış. Hep kendi başının çaresine bakmış. Kendi başının çaresine bakmış bir kızın gözleri yumuşak ve kibar olmaz, mesela...mesela sizinki gibi olmaz.
Önündeki kızın cüretkâr, meydan okuyan gözlerinin yanında, Ruth'un berrak, azizeler gibi ışıklı, saflığın ulaşılmaz derinliklerinden kendisine bakan gözlerini görüyordu.
Halbuki güzelliği içlerinde hisseden insanlardan olsalardı, o parlayan gözlerin ve hararetlenmiş yüzün, gencin aşkla ilk tanışmasının belirtisi olduğunu anlayabilirlerdi.