Yaren Efe

İnsan böyle karanlıkta ve yolunu bilmeden sonsuza kadar gidemez. Hiçbir halk böyle vatansız ve hedefsiz, sürekli tehlikelerle sarılıyken göçerek yaşayamaz. Onlara bir ışık yakılmalı, bir yol gösterilmelidir, aksi takdirde bu sürülen kayıp halk umudunu yitirir ve kurur. Biri ona önderlik etmeli, onu vatanına götürmeli, hepsinin önünde aydınlık bir yol açmalıdır. Bir ışığın bulunması gerek, onların ihtiyacı ışıktır.
Reklam
Vatanımız ve evimiz olsun istememiz, şurası bizim topraklarımız dememiz, bizim tapınağımız, bizim Tanrımız, yani benim evim, benim barkım dememiz Tanrı iradesine aykırıydı belki de. Tanrı belki de bu yüzden, arzularımızı gözle görünen şeylere bağlamayalım; O'na, ulaşılmaz ve görünmez olanı yalnızca içsel bir bağlılıkla sadık kalalım diye tapınaklarımızı yıkıp, bizi vatanımızdan koparmıştır. Belki bizim gerçek yolumuz budur, hüzünle geriye ve özlemle ileriye bakarak, huzuru arzularak ama daima huzursuzluk içinde sürekli yollarda olmamızdır; hedefi bilinmeyen ama ısrarla yürünen yoldur kutsal olan, işte bu gece nasıl sonlanacağını bilmeden karanlığa ve tehlikeye doğru yürüdüğümüz yol gibi.
Ancak insanoğlu haiz olmanın tutmak olmadığını ve malik olmanın korumak olmadığını unutur her zaman: Nerede ayaklarının altında bir toprak hissetse, oraya evini kurar ve ağaçların kökleri aracılığıyla vatan toprağına tutunmak ister.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çok soran insan çok şeyi anlayabilir ancak. Yalnızca çok şey anlayan biri adil bir insan olabilir.
Dua olağanüstüydü. Korkuyu büyük bir vaatle uyuşturur, ruhun ürküntüsüne toplu dualarla uyku verir, yürekteki ağırlığı kendi kendine mırıldanan kanatlarla yukarıya, Tanrıya çıkarırdı; bu yüzden zor zamanlarda dua etmek iyiydi, birlikte dua etmek daha da iyiydi, çünkü birlikte omuzlanırsa bütün güçlükler hafifler ve iyilikler bağlılıkla yapılırsa tanrı katında daha da iyi olurdu.
Reklam
Reklam
99 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.