Yasemin

Aşkın saygıdan, dostluktan, mahremiyetten, paylaşmaktan ve ortak düşünceden ibaret olduğuna böyle karar verdim.
Sayfa 130 - KapıKitabı okudu
Reklam
Çöl, evsiz ve duvarsız mekân; çöl, akıl ve hesap dışı zaman... Çöl, susuzluğun ve fırtınaların savruk karargâhı; çöl, yıldızlar altında hüzünlü gecelerin ahı... Çöl, kum zerrelerinden örülen yatak; ve çöl, birbirine karışan siyah ile ak...
Sayfa 105 - KapıKitabı okudu
Seni senden çalmışlar. Ne derin yalnızlık!

Reader Follow Recommendations

See All
Ona aradığı cevapları verme potansiyeli olan tek kişi. Ama aklındaki soruları nasıl soracaktı?
Sayfa 288 - OlimposKitabı okudu
Bulunmak istemeyen biri nasıl bulunur?
Sayfa 275 - OlimposKitabı okudu
Reklam
Hepsini değil. Ama çoğunu anlatacaktı. Asla yüksek söyleyemeyeceği, başkasının zihninde canlandırmak şöyle dursun, kendi zihninde canlandıramayacağı şeyler vardı.
Sayfa 250 - OlimposKitabı okudu
Geçmişi silemezsin. Bir sandığa kilitleyip sandığı saklayabilirsin ama yok edemezsin.
Sayfa 222 - OlimposKitabı okudu
Her şeyden, bu kişi olmaktan yorulmuştu. Hayatraki rolünü oynayabilmeyi, yerini kabullenebilmeyi diliyordu. Ne zaman geçmişin üstüne bir şeyler inşa etmeye çalışsa, taşlar daha işi bitmeden çatlıyordu.
Sayfa 109 - OlimposKitabı okudu
İnsan, beş yüz yıl önce İstanbul'da, bin yıl önce Bağdat'ta, bin üç yüz yıl önce Mekke'de, bin dokuz yüz yıl önce Kudüs'te, üç bin yıl önce Mısır'da, dört bin yıl önce Babil'de üstün insanın bulunduğunu bilir de, kendi gününde yaşayacağına inanamaz. Sen, derinliği öylesine yüklen ve getir ki, her insan bu derinliği kendi derinliği sansın, şuuraltında bir umut buğusu, gerçek insana rastlayacağı güvenini kaynatıp dursun.
Sayfa 60 - Diriliş yayınlarıKitabı okudu
Müslüman, derinleş. Eşyayı olduğu kadar insana ve toplumlara doğru da derinleş. Öyle derin ol ki, sendeki çekim gücü, eşya ve insanı bir vehim dünyasının buğuları gibi senin sularına çeksin... Bir ikindi vakti Galata Kulesi'ni arkana almış, Köprü'de, Yenicami'ye doğru yürürken yanından geçenler, bir bakışta, yeryüzünde henüz gerçekbilgisini taşıyanların tükenmediğini anlasınlar.
Sayfa 59 - Diriliş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kanatları olup da bunu kullanmayan insanları anlayamıyorum. Sanırım onlar belli bir meslek sahibi olmakla daha çok ilgileniyor. Belki de yerdeki birine âşık olmuşlardır. Ama bana öyle geliyor ki... bilmiyorum. Gerçekten anlayamıyorum. Aşağıda kalmayı istemek. Uçmamayı seçmek. Kanatsız insanların çaresi yoktur, yere bağlı kalmaları onların suçu değildir. Ama insanın kanatları varsa...
Sayfa 174 - MetisKitabı okudu
Sonra bir gün, artık daha fazla evin içinde kalmaya dayanamadım. On üç aydır içerideydim, o üç küçük odada, genellikle de sadece bir odada, on üç ay boyunca! Annem işteydi, evde yoktu. Aşağıya indim. İlk on adımı yürüdüm, sonra kanatlarımı açtım. Merdivenler çok dar olduğu halde, kanatlarımı biraz kaldırabiliyordum, adımımı yerden kaldırdım ve son altı basamağı havada süzülerek indim. Yani, öyle sayılır. En aşağıda dizlerimi oldukça sert çarptım ama tam olarak düştüm sayılmaz. Uçmak sayılmazdı ama düştüm de sayılmaz.
Sayfa 172 - MetisKitabı okudu
يَا مَنْ هُوَ بَابُهُ مَفْتوُحٌ لِلطَّالِبٖينَ 5- Ey kapısı, Kendisini arayanlara açık olan, يَا مَنْ هُوَ سَبٖيلُهُ وَاضِحٌ لِلْمُؤْمِنٖينَ 6- Ey yolu müminlere zâhir ve belli olan,
734: Ebu Ümame (Allah ondan razı olsun)'dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem)sofrasını kaldırdığı zaman şöyle derdi: "Ey Rabbimiz sana tertemiz duygularla eksilmeyip artan huzurundan geri çevrilmeyip kabul edilen sayısız hamd ile hamd ederiz." (Buhari, Et'ıme 54)
714: Ömer ibn-ül Hattab (Allah ondan razı olsun) şöyle demiştir: Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)'den umre yapmak için izin istedim, izin verdi ve: "Bizi duadan unutma ey kardeşciğim", buyurdu. Onun bu sözüne karşılık bana dünyayı verseler bu kadar sevinmezdim.
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.