Cumhuriyet devrimini, Atatürk ilkelerini, tam bağımsızlık inancını Cumhuriyet burçlarında birer bayrak gibi yine yükseltmeye devam edeceğiz. Yılmadık, yılmayacağız...
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Okuyalı epey zaman oldu. Açıkçası bu kitabı incelemek isteği bu sitedeki incelemeleri okuyunca oluştu. İnceleyenlerin birçoğu uzun uzun açıklamak, örnekler vermek, neden desteklediğini anlatmak yerine adeta Muazzez Hanım’ın fanı gibi okunmalı, mükemmel şeklinde yorumlar yapıyor. O kadar garip, şişirilmiş inceleme
Ben müslümanların halifesiyim. Bu makamda bulunmamı isteyip istememek Müslümanlar için bir haktır. Lakin bu yahudi(karasu efendi) bu heyette ne sıfatla bulunmaktadır!?
BM Genel Sekreteri de Cuellar, 29 Mart 1986'da yine federal çözümü öngören yeni bir çerçeve anlaşma tasarısını taraflara sundu.
Kıbrıs Türklerine Ada topraklarının 0/029'unun verilmesini öngören bu planda da önerilen "başkanlık sistemi"ydi. Başkan Kıbrıslı Rum, başkan yardımcısı da Kıbrıslı Türk olacaktı. Veto yetkileri korunmuştu. Dışişleri Bakanlığı Kıbrıslı Türklere verilmiş, Bakanlar Kurulu'nun kararlarını en az bir Türk üyenin olumlu oyuyla alabileceği düzenlenmişti. Yasama organı iki meclisten oluşacak; alt mecliste 70/30, üst mecliste de 50/50 oranları korunacaktı. "İki bölgeli"toprağın sınırlarının çizilmesi ise, Türk tarafının 5 Ağustos 1981'de Rum tarafına verdiği belgeye ve taraflar arasındaki anlaşmaya göre olacaktı. Maraş bölgesi ile Lefkoşa havaalanı geçici olarak BM Barış Gücü kuvvetlerinin yönetimine teslim edilecekti. Bu anlaşma tasarısı, Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, anayasa açısından "iki toplumlu" ve toprak açısından da "iki kesimli" federal bir devlet olacağını belirtmekle beraber iki toplumun "eşitliği"nden söz etmemekteydi.
“Osmanlı Ermenilerine 1915’te soykırım yapıldı,” dendiğinde neden kendimizi “hakarete uğramış” ya da “suçlanmış” hissediyoruz? Neden hemen, “Ecdadımıza laf ettirmeyiz!” diye haykırıyoruz?"
Çünkü 1915 yılında soykırım yapılmadı. Bir kaynakta Ermeniler ile Türklerin soydaş olduğunu okumuştum.
Aslında Ermeni, Rum, Türk, Kürt, Çerkez kardeş kardeş bir arada yaşıyordu. Sıcak denizlere inmek isteyen Rusların, Anadolu’nun doğusunun Ermenilere vaadetmesiyle, Ermeni vatandaşlarımız kışkırtıldı. Ve Osmanlı- Rus savaşında Ermeniler Rusları destekledi. 3 cephede savaşan (Çanakkale,Kafkasya,Suriye) Osmanlı ordusuna giden cephaneleri, yiyecekleri, konvoyları yağmaladılar. Bunun sonucunda da bulundukları yerlerden sınır dışı edilmediler, yine Osmanlı topraklarında bulunan Suriye’ye ileride geri dönebilmek kaydıyla göç ettirildiler.