Acaba bu evrende beni bu dalgıç hücresinden kurtaracak bir anahtar var mıdır? Ya da son durağı olmayan bir metro? Peki, özgürlüğümü geri satın alabileceğim bir para? Sanırım başka yerde aramam gerekiyor bunları.
Sayfa 144
“Çift mi görüyorsunuz?” sorusuna, “Evet, bir yerine iki geri zekalı görüyorum,” cevabını vermenin masum ve yegane zevkini tadamayacağım.
Sayfa 65
Okur Takip Önerileri
Gece nerede uyuyacağını umursamadan ve o bilinmez yere hangi yoldan ulaşacağını bilmeden yola çıkmak için ya çok diplomatik olmak ya da bitip tükenmez bir kötü niyete sahip olmak gerekir.
Sayfa 69
Kaşıksız kalmamanın yolu tek kaşıktan geçiyor…… birbirinin muadili olan şeyleri insan kolayca kaybederken emsalsiz olan asla kaybolmuyordu.
Sayfa 32
Hayat herkese farklı imkanlar sunar, oyunlar oynar ya da farklı zorluklar çıkarır. Bu yolculuk insanı şekillendirir ve yol haritası oluşturmasına vesile olur. Benim yolculuğum bana şunu öğretti: Bir avukat olarak senden bahsediliyorsa sen ve diğerleri diye bahsedilmeli.
Sayfa 32
O yıllardan beri memleketin değişmeyen sorunudur makam ve mevki sevdalılığı, yahu tuvaletin ayrı gayrısı mı olur? Neticede birleştikleri yerler aynı ve hangisinin üstte kaldığını biz asla bilmeyeceğiz.
Sayfa 21
Hayatta korktuğum iki şey var: biri iftira biri iğne.
Sayfa 55
Ölüm haberi vermekten daha zordur bir kadına aldatıldığını söylemek…
Sayfa 63
….. , evdeki karılarına beş kuruşun hesabını yaptığına yemin edebilirim bu tiplerin ama burada zevk uğruna para saçmaktan geri kalmıyorlardı.
Sayfa 72
Osman Kader’den hala vazgeçmemişti, haber yollatıyormuş Kader’e, “sensiz yaşayamam” diye. Ben de bu olayı oldum olası anlamadım, karılarını aldatan adamlar yediği herzeler ortaya çıkınca neden bu kadar alçalıyordu? Şekeri elinden alınmış çocuk gibi ağlamaya başlıyordu? Birini kaybetmek istemiyorsan kıymetini bileceksin arkadaş.
Sayfa 113
Baktığım bütün boşanma davalarında kadınlar haklıysa mutlaka duruşmalara katılmak istiyordu, binbir emekle büyüttükleri ilişkiyi ayaklar altına alan kocalarının yüzüne bakıp dille olmasa da gözleriyle konuşmak istiyorlardı. Genellikle çok şık giyinip “dimdik ayaktayım” mesajı vermeye çalışıyorlardı, içleri tamamen yanıp kül olsa da. Bu durumun tam tersine birçok erkek de boşanma davalarına bizzat katılmayıp avukatları vasıtasıyla süreci yürütüyordu çünkü eşlerinin yüzlerine bakacak cesareti yoktu.
Sayfa 95