Anlatıma nasıl başlayacağım inanın ki bilmiyorum. Şimdiye kadarki okuduğum kitapların en en en iyisiydi diyebilirim. İşlenen konular o kadar güzel bir şekilde ele alınmış ki, okudukça hem üzüldüm insanların çektiklerine hem de cesaretlendim kazanılan zaferleri okudukça. O kadar çok alıntı paylaştım ki, herhalde kendimce katkıda bulunmak istedim bu düşüncelerin yayılmasına.
"Beyaz Zambaklar Ülkesinde" Finlandiya’yı konu edinen bir kitap. Kitapta, bataklıklar ve kayalıklar arasında yer alan, doğal kaynakları olmayan bu küçük ülkenin adeta "yoktan varoluşunu" anlatan; yani yoksulluktan kurtuluşunun ve siyasi, ekonomik ve kültürel açıdan gelişmiş bir ülkeye dönüşümünün hikâyesi anlatılıyor.
Bu dönüşümün mimarları da, yani kitaptaki tanımıyla "yaşam mimarları"; toplumun her kesiminden, kalbi vatan sevgisi ve hizmet aşkıyla çarpan avukat, mimar, din görevlisi, öğretmen, köylü, işçi ve mermer ustasıdır. Bu bir avuç aydın kesim, bütün gerici güçlere karşı; sözde vatanını seven ama yalancılıktan, dolandırıcılıktan, ahlâksızlıktan ve yolsuzluktan başka bir iş peşinde olmayan insanlara karşı büyük bir savaşım içine girmişlerdir. Ve bunu sevgi, eğitim ve sabırla yerine getirmişler, kan dökerek değil.
Kesinlikle herkese tavsiye ederim. Okumayan çok şey kaçırır.
https://1000kitap.com/_A_Y_ abi.. çok haklıymışsın..
Bir videoda denk geldim ve paylaşmak istedim.
"Biriyle tartışırken hemen ağlama hissi geliyorsa;
Kendini savunman gereken yerlerde susup kalıyorsan, tartışma anında boğazın düğümleniyorsa; sebebi, çocukluğunda kendini savunmana izin verilmemiş, azarlanmış bastırılmış, küsülmüş ve hatta ciddiye alınmayarak sırt çevrilmişsin demektir."
Ve benim yaşadığım duygu bu maalesef. Her tartışmada haklı haksız ağlama isteği duyuyorum..
Yapmayın, çocuklarınıza bunu yapmayın, travma sebebidir bu çünkü.