Richard Bach, uçmanın sırrını anlamayı her şeyden çok isteyen Jonathan Livingston adlı bir martının hikâyesini anlatıyor. Jonathan diğerleri gibi olmadığı için sürüden dışlanan, ailesinin bile başarısına inanmadığı bir martıdır. Jonathan özgür olmak, ters taklalar atmak, sınırlarını zorlamak istiyor; martılar için önemli olan genelde uçmak değil yemektir fakat Jonathan için önemli olan yemek değil uçmaktır hem de uçabildiği en yüksek hızda uçmak.. Zorluklar onu yıldıramaz aksine uçma becerilerini sürekli geliştirir. Diğer martılara uçuş sanatını öğretmenin yanında şefkat ve sevgiyi de öğretir.. Kitap martılar üzerinden bir alegori yaparak kendilerine ve hayallerine inananlar için önemli mesajlar içeriyor.
İnsanlarda böyledir bence kendilerinden ya da
çoğunluktan farklı olanı (toplumun dayattığı kalıpları reddedeni) dışlama, tuhaf görme eğilimindedirler..