Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kevser yalçın

Telaşını gören de,can senin zannedecek.
Reklam
Yalnızlık, yaşamda bir an, Hep yeniden başlayan.. Dışından anlaşılmaz. Ya da kocaman bir yalan, Kovdukça kovalayan.. Paylaşılmaz. Bir düşün'de beni sana ayıran Yalnızlık paylaşılmaz Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım bu gece dağ başları kadar yalnızım Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından dudaklarımda eski bir mektep türküsü karanlıkta sana doğru uzanmış ellerim gözlerim gözlerini arıyor durmadan nerdesin Attilâ İlhan

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünyanın en uzun hüznü yağıyor, Yorgun ve yenilmiş insanlığımızın üstüne. Kar yağıyor ve sen gidiyorsun, Ağlar gibi yürüyerek gidiyorsun, Belki bulmağa gidiyorsun kaybettiğimiz O insan ve tabiat çağını. Dön bana ve dinle Kuşlar uçuşuyor içimde. Loş bir keman solosu gibi Kuşların uçuştuğunu içimde Dön bana ve dinle. Karanlık denizlerin dibinde, Birtakım incilerin olduğunu Birtakım incilere ve hatıralara Neden bağlı olduğumuzu unutma. Duy beni ve dinle Denizler boğuşuyor içimde. Unutma diyorum ama sen anla Anlat bizim de yaşamak istediğimizi onlara.
Cahit deyince aklıma sular yıldızlar Alınlarında şafak örülü Anneler babalar Gözleriyle gül toplayan çocuklar Çöl rüzgârları kervanlar Denize atılmış ağlar Kalbe dökülen ırmaklar gelir. Cahit deyince aklıma İçinde bütün çiçekleri taşıyan sevdalar Aşklar arkadaşlıklar gelir Sait gelir Akif gelir Erdem gelir Rasim gelir.
Reklam
Okuyorum hayatı Toprağın üstünden çok Altındakilerle var olduğunu. Toprak Ölüme aç Ölüme muhtaç Hayat. Ölüm muhakkak Ve ölüm mutlak Tek kapısıdır ölümsüzlüğün. Ölümle tanıştıktan sonra anladım Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamanın.
"Rabbim,beni tek başıma bırakma."
Bir on yıl öncesi uzakta diye bu yanlış düzeni sürdürmek neden Sanma mesafeler koparır beni ve yıllar eskitir birliğimizi Bir gecelik bir uyku gibidir zaman yıllarca sürse de ayrılığımız
Ey savaşmakla emrolunanlar Yürekleri Kevser suyu ile yıkananlar Alacakaranlıkta bir seher vaktinde Ayrılırken yurtlarından yuvalarından Bahçe köşelerinde kapı önlerinde sofalarda odalarda Bir bir çıkıp gelen yolumuzu kesip duran anılar Yatak odamızın penceresinden Uyandığımızda ilk görülen o tepe O tepede o kayanın değişmeyen konumu Güneşi bir muştu gibi her gün yeniden Doğuran o dağ elveda Kadınlarımızın kirpiklerinde sıralanan Adanmışlık ve bağlılık yazıları elveda
Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte. Meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
Reklam
Tûr Dağı’nı yaşa Ki bilesin nerde Kudüs Ben Kudüs’ü kol saati gibi taşıyorum Ayarlanmadan Kudüs’e
"Maviye maviye çalar gözlerin, Yangın mavisine Rüzgarda asi, Körsem, Senden gayrısına yoksam, Bozuksam, Can benim, düş benim, Ellere nesi? Hadi gel, Ay karanlık…”
Yalnızlık, yaşamda bir an, Hep yeniden başlayan.. Dışından anlaşılmaz. Ya da kocaman bir yalan, Kovdukça kovalayan.. Paylaşılmaz. Bir düşün'de beni sana ayıran Yalnızlık paylaşılmaz Paylaşılsa yalnızlık olmaz.
Yaslan göğsüme sevdiğim Benim gönlüm gök gibidir açık deniz gibidir Pas tutmaz benim içim yeryüzü gibidir toprak gibidir Sen ki bulut gibisin Ay gibisin, güneş gibisin bazen.
125 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.