“Sevgili Çocuk,
Dünyada senden bir tane daha yok. Sen, özelsin. Karşına çıkan durumlar da öyle. Kendini en iyi sen tanıyorsun. İşte bu yüzden, senin için en doğru olanı, senden başka hiç kimse bilemez. Karşına çıkan durumlarda yapılması gereken şeyi, sana senden başkası söyleyemez. Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilen ses, senin içinde. Kafan karıştığında, seni mutsuz, huzursuz eden şeyin ne olduğunu bulamadığında, ne yapman gerektiğinden emin olamadığında yine oraya, içine dönmeni isterim.”
“Oysa bir insanın hissinden rahatsız olmak, bu hissi yasaklamak, birine ‘Bunda üzülecek bir şey yok, bunda korkacak bir şey yok, bunda kızacak bir şey yok, o kişiye kırılmaman gerekir’, gibi cümlelerle konuşmak duygusal istismardır.”
“O zaman bir balık ya da günebakan olmadığı için sevinç duydu. İki ayak üzerinde yürümek, giysi giymek, bıçak ve çatal kullanarak yemek yemek, mutlaka çok güç işlerdi. Bu dünyada öğrenmesi gereken çok fazla şey vardı. Ancak eğer insan değil de balık ya da günebakan olmuş olsaydı, böylesine garip bir yürek sıcaklığını asla duyumsayamazdı. Öyle hissetti.”