Kader hem zamana [tarihe ve an'a ve me kana [uzaya ve vücudumuzaj yayılan; hem de binn bizim ruhumuza, nefsimize, zihnimize, gönlümün vicdanımıza, bilincimize yani varlığımızı teşkil eden yoğunluk bölgesine odaklanan gerilimin adıydı. lyi ile kötü, günah ile sevap, helal ile haram, doğru ile yan liş, ümit ile korku, ödül ile ceza, Cennet ile Cehennem arasındaydık. İnanmak, insanın en ince ve en keskin ayrımları temsil eden sınırda hareket etmesi demekti Buna mukabil, teslimiyette, iradenin forsunu aşan bir imkan vardı ki, onu ancak terbiyeden sonra gelen of gunluk sayesinde kavrayabilirdik...
unutma ki sevmek
yalnız kelâm değil, gerçek mânada bir faaliyettir
bir tutmak korumak ve kurtarmak faaliyeti
ve bunların her birinden
aynı miktarda sorumlusun
Sayfa 80 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
belki de bu otel 'milleti' aslında geleceklerini ellerinden kaçırmış bir çeşit insan 'haşeratı'. şimdi tırtıllar gibi oda oda kıvranıyor; biri öbürünün, hepsi birbirinin geleceğiine sulanarak, yaşadığı anı berabet ediyor. çünkü yok aslında yaşadıkları an: pratik olarak, günlük ve 'suflî' gerçek olarak mevcut değil. yalnız yoğunlaştırılmış gelecek hayalleri halinde; bir de olsa olsa konserve edilmiş geçmiş hayalleri halinde var. evet, evet: geçmiş hayalleri: otel halkının büyük bir yüzdesi; belki piç edilmiş olduğundan, belki kirlendiğinden; geçmişinide gerçekte olduğu gibi değil, istediği gibi düşünmeyi sever, çevresiz ve tanıdıksız olmak her otelde başka bir adam, her otelde başka bir geçmişin kahramanı olabilmenin garantisidir. büyük şehirlerde oteller, yabancılara yalancı ev olayım derken, farkında olmayarak, içlerinde bir yirminci yüzyıl kirini biriktiriyorlar:...
Sayfa 50 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu