36 Yüz
Yazar: Austin Coppock
Otomatik çeviri/ 36 Faces
Dört bin yıldan fazla astrolojik ve sihirli tarih boyunca akan bir iplik var, eski Mısır'ı Helenistik dünya, Arap İmparatorluğu, Hindistan, Avrupa Rönesansı ve hatta günümüzle bağlayan bir ip. Bu ip, dünyanın gökyüzünü 36 bölüme ayıran Dekanlar, yeryüzünün gökyüzündeki 36 "Gökyüzü Yüzü" yalnızca arkeo-astronomi tarihinde ilginç bir dipnot değildir. İlk olarak eski Mısır'da ortaya çıkan bu 36 yüz, Hermetik malzemenin vücuduyla birlikte hareket etmiş, kültürden kültüre yıldızlı bilgelikte yeniden doğmuştur.
Aslında bütün ilah tasvirleri -resim ya da heykel olsun-, varoluşa ve insana dair en derin hakikatlerin sembol ve alegorilerle anlatılışıdır. Dıştan bakanlar sıradan birer put, "içten" bakmayı öğrenenlerse onların bu ezoterik doğasını görecektir. Örneğin Kali'yi ele alalım.
Bu kadim vedik tanrıçanın sembolik müphemliği daha
Kitap Okuyun Lütfen ! 📚
Günde 30 sayfa okursan
Ayda 900 sayfa
Yılda 10.800 sayfa
10 yılda 108.000 sayfa yapar.
Ortalama 150 sayfalık ‘720’ kitap okumuş olursun.
İki üniversite diplomasından daha değerli bir kültür gelişimi sağlar!
Yuga: Dünyanın devirleri. Dört yuga vardır: Krita, Treta, Dva para ve Kali Yuga. Her yuganın sonunda, o yuganın onda biri uzunluğunda Sandhya ve gene onda bir uzunlukta Sandhyansa bölümleri vardır. Yuga devirlerinin uzunlukları şöyledir:
1. Krita Yuga 4.800 yıl
II. Treta Yuga 3.600 yıl
III. Dvapara Yuga 2.400 yıl IV. Kali Yuga 1 .200 yıl
Bir tanrı yılı 360 insan yılına eşit olduğundan:
4.800 x 360 = 3 .600 x 360 = 2.400x 360= 1.200x 360=
1 .728.000 yıl 1 .296.000 yıl 864.000yıl 432.000yıl
4.320.000 yıl
Buna bir Mahayuga (veya Manvantara) denir. İki bin Ma hayuga ve *Kalpa yani 8.640.000.000 yıl yapar ki bu tanrı *Brahma'nın bir günü ve bir gecesine eşittir. Bu hesap *�ig veda'da bulunmaz; �igveda ile Mhb. arasındaki bir dönemde oluşturulmuştur. *Mhb.'da akıllı maymun *Hanuman, dünya nın devirleri hakkında bilgiler verir. En aydınlık çağ Krita Yuga'dır. Giderek kötüleşir ve en karanlık çağ olan Kali dev rinden sonra dünyada yaşam sıfırlanır ve herşeye yeniden başlanır.
Sürya: (Göksel Tanrılar) Güneş yuvarlağını belirtir, güneşi simgeleyen tanrılar içinde en belirli olanıdır. Sürya'ya on kadar ilahi sunulmuştur. Sürya'nın gözünden, çeşitli yerlerde bah sedilirse de o, daha çok *Mitra ve *Varuı;ıa'nın, *Agni'nin ve başka tannlann gözü olarak anılır. O, her şeyi ve her yeri gö rendir; bütün
Dadhikra: Yedik mitolojide Tanrıların arabalarını süren göksel atlar içinde en göze çarpanlarından biri Dadhikra'dır. Çok sürat lidir. Bazen bir kartala, bazen de bir kuğuya benzetilir. Kanadı nın olduğu düşünülür. O, *Dasyuları öldüren bir kahramandır.
Dadhyaiiç: (Dadhiça) Yedik bir ermiş ismi.
*Atharvan'ın oğ ludur.
Caimini: *Vyiisa'nın öğrencisi olan bir ermiş. Hocasından Sa maveda'yı öğrendiği ve onu yaydığı söylenir. Aynı zamanda Pü.rvamimiinsii felsefesini kuran kişidir.
Camadagni: *Bhfigu soyundan bir brahman. Yedi ermişten biridir.
Canamecaya: *Parikşit oğlu ve *Arcuna'nın torunu büyük bir kral. *Vaisampayana *Mhb.'yı bu krala anlatmıştır. Babası Pa rikşit bir yılan sokması sonucu ölünce yılanları (*Nagalar) kur ban etmiştir. Bu kurbanıyla ünlüdür.
Catayus: (Catiiyu) *Ramaya�a'da geçen, *GaruQ.a'nın oğlu ve akbabalar kralı olan kuş. *Riima'nın dostu idi. *Rav�a *Sitii'yı kaçırırken onunla dövüşmüş, ancak yenilmişti.
Aca Ekapad: (Hava Tanrıları) Bu tanrının Hint mitolojisinde ki yeri ve önemi fazla değildir. Genellikle *Ahi budhnya ile birlikte görülür. Bir yerde bağımsızdır (X, 65:13). Öte yandan başka bir yerde (X, .66:11) Okyanus, Nehir, Hava, Taşkın Sel lerle birliktedir. Burada özellikle Ahi budhnya ile (Havanın Yı lanı ile) özdeşleştirilmesi çok ilginçtir. Atharvaveda'da (XIII, 1:6) Aca Ekapiid'ın iki dünyayı güçlendirdiği söylenir. Yaska onun adının etimolojik açıklamasını (Nirukta, XII, 29) şöyle yapar: Aca "süren, örıüne katıp götüren"dir; ekapiid ise "tek ayaklı" anlamına gelir. İkisi birlikte "tek ayağıyla süren" veya "tek ayağıyla önüne katıp götüren" anlamındadır.
Biçimsel ve işlevsel yönden yoruma açık olan bu tanrı, kimi bilim adamına göre "tek ayaklı keçi"dir (Aca "keçi" anlamına da gelir). Kimine göre ise "doğmamış olan tek ayaklı"dır (Aca = doğmamış). Başka tahminler de vardır. Fakat en akla yakın olasılık, yerden göğe kadar uzanan ve içine aldığı şeyleri yutup götüren "hortum fırtınası" olsa gerektir. X, 66: 1 l 'de Ahi budh nya ile·özdeşleştirilmesi de biçiminde yılansa! bir yan oldu ğunu düşündürmektedir. Doğada havayla ilgili olarak böyle bir görüntü, hortum tipi fırtınalarda görülür.
GarmJa: Yarı insan yarı kuş mitolojik bir yaratıktır. *Ve dalar'da güneşe bir iki kere Garutmat diye seslenilmiştir. Veda sonrası dönemde ise, olasılıkla bu ada dayanarak Garuqa tü retilmiş ve bu kuş, tanrı *Vişı�u'nun binek hayvanı (VişQ.u ratha) olmuştur. Garuqa kuşların kralıdır (Khagesvara). *Kas yapa ve *Dakşa'nın kızlarından biri olan Vinata'dan türemedir. Yılanların baş düşmanıdır (Sarpiirati). Başı, kanatları, pençe leri ve gagası, kartal gibi, vücudu, elleri ve ayaklan ise insan gibi düşünülmüştür. Yüzü beyaz (Sitanana), kanatları kırmızı (Raktapakşa), vücudu ise altın sarısıdır (Suvan�akaya). Sam pati adında bir oğlu, Unnati (veya Vinayaka) adında bir karısı vardır.
Antikçağ Grek mitolojisinde Narkissos, sudaki kendi görüntüsüne aşık olmuştu, o kadar ki su bile içememiş yavaş yavaş eriyip nergis çiçeğine dönüşmüştü.
Mevlana Mesnevi'de adeta Narkissos efsanesine gönderme yapiyor: Aşık olmayan biri ırmaktan su içerken, suda sadece kendi yansımasını görür. Aşık olan ise suda Allah'i seyreder. (Eva de Vitray-Meyerovitch, Hz. Mevlana ve islam Tasavvufu (Rumi Ve Sufizm) çev., Prof. Dr. Mehmet Aydin, 2012, Konya il Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınlari, s. 154 vd)
Görsel: Yapay zeka ile John William Waterhouse'un tablosuna ek yapilmiş.