π
Avuçlarımızı salladıkça dökülen,
Acının önünde diz çöküyor ayrılık.
Görüntüleri yavaş yavaş siliniyor arkada kalanların…
Bütün yolculuklar birbirine benziyor;
Birbirine değiyor yaralarımız.
Toprağın ilmiyle kendine sarılan çiçekler gibiyiz.
Rengini kederden alan,
boynunu kedere büken.
Dursak da dinmiyor,
Bileti sonsuz kere kesilmiş yolculuklarımız.
Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.
Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince.
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin.