Yaşamak sevgiden alır gücünü
Eğilin biraz da sevgilere eğilin
Silin bencilliğin kara kirini
Kalbinizin aynasından
O çok derinlerde yitik
Temiz yüzünüzü görün
Alnımı dayayıp camlara
Turuncu bir yangına, ayaklanan anılara
Dayayıp alnımı akşamlara
Günün bitişini seyrediyorum saatlerce
Gözlerimi kırpmadan başımı çevirmeden.
Bir gün diyorum kısacık bir gün
Nasıl da benziyor, insanın
Bütün bir ömrüne
Sesin aksın istemiştim dupduru
Dağ suları gibi serin
Yüreğimin ölü topraklarına
Kirpiklerin gölgelesin yüzümü
Gözlerin ömrümün göğü olsun
Demiştim, çok değil ki.
Bir uzun yürüyüş düşlemiştim
Avuçlarının ince çizgilerine
Öperek ürkek gülümsemeni usulca
Dünya tepeden tırnağa sen
Buğulansın istemiştim nefesinle
İçimin buzlu camları
Rüzgârda titreyen dallar misali
Unutur muyum, unutur muyum
Yüreğimin ince tülbentlerinden
Titreyerek süzdüğüm o büyülü rüzgârı
Hüsnü bile gülümseyen bir güle çeviren
O lekesiz çocuk güzelliğini
Unutur muyum .
Ne yapsanız çaresiz
Kendinizden sonraya kalmayacaksınız
Zaman yenecek sizi
O telaşsız bilge, o silahsız güç
Silecek yüzünüzden kibrinizi
Hükmünüz ömrünüzle sınırlı olacak
Öldüğünüz gün unutulacaksınız
Yıkıntılar kalacak ardınınızda yalnız
Yaşarken, korkunun ağır gölgesiyle
Örtüp sakladığınız
Sindirip susturduğunuz
İncinmiş onurlar bunalmış öfkeler
Düşler ve acılarlardan oluşmuş
Yıkıntılar kalacak…