Yazar kendi hayat hikayesinden, çocukluğundan yola çıkarak yazdığı bu eseri çocuklara armağan etmiştir ama çocuklar kadar yetişkinlerin de okuması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum.
Daha önce yazarın Zıkkımın Kökü adlı eserini okuyup beğendiğim için bu kitabını da okudum ama olaylar benzerlik gösteriyor. Zıkkımın Kökü adlı eseri biraz daha kapsamlı ve gençlik yıllarına kadar dayanıyor. Ama yine de Ekmek Parası daha çok hoşuma gitti.
Anne, baba ve iki çocuğun yaşamdaki bütün olumsuzluklara, kötü olaylara rağmen tüm umutlarıyla yaşama tutunmalarını, yeri geldiğinde mizahla harmanlanarak önümüze sunuyor yazar. Böylesi acı bir hayat hikayesinde bile yazar bizi güldürmeyi başarıyor.
#SPOİLER#
Geldi mi üst üste gelir misali, hayat sürekli onlara acı dolu şeyler yaşatıyor: annelerinin hastalanması, babalarının işten atılması, evlerinin yıkılması... Ama onlar her seferinde mutlu olup umutlarına tutunuyorlar. Bu bizler için de bir ders niteliğinde bence. Hayatta her şeye rağmen bir amacımız, tutunabileceğimiz bir umudumuz olmalı. "Umudumuz acımızdan büyük olmalı." Her zorlukta pes etmeyip; savaşmayı, çabalamayı bilmeliyiz...