Arlin Çiçekçi
Beşerbazın Mârifeti
Holden Kitap
222 Sayfa
Babasını doğmadan önce annesini ise doğumda kaybeden Atlas ananesi ile birlikte yaşamaktadır. On sekizine girdiğinde annesinin adına yazılmış mistik bir mektubu bulunca Atlas’ın hayatının gidişatı değişir. Bu doğrultuda zaman ve mekân sıçrayışlarıyla işlenmiş bir olaylar bütününün içinde buluyorsunuz kendinizi.
Beşerbaz insanla uğraşan demek. Onunla oynayan, onu şekillendiren, yönlendiren usta, bir nevi insanlık ustası. Usta beşerbaz Hulki, diğer dünyadan mektuplar ve ses kayıtlarıyla kalfasını eğitmek istiyor. Roman bu usta çıraklık üzerine kurulmuş ama daha fazla anlatıp ipucu vermek istemiyorum.
Roman geçmişten geleceğe, Fas’tan Amsterdam’a baya bir atlama yapıyor. Kurguda bu kadar atlamaya ve geçişe rağmen bir açık yok. Üstüne güzel çalışılmış.
Romanla ilgili kafamda en büyük soru işareti şu noktada oluştu: Ses kayıtlarının sahipleri neden var? Atlas’ın annesini, babasını ve Hulki’yi anlıyorum. Zorlarsam Efi’ye de bir şey bulabilirim ama özellikle Andre Beauchamp neden var, neye hizmet ediyor, durduk yere onun aşk hikâyesini neden dinledik hiç anlamadım. Karakterlerin varlığı beni tatmin etmedi. En fazla tanrıcılık oynayan Hulki yaratabildiği için yaratmış bu karakterleri diyebiliyorum.
Arlin Çiçekçi edebiyat yapmayı seviyor. Aforizma tadındaki tespitlerden ve dili kullanım şeklinden anlıyoruz bizi. Okuduğunuz kitapta eski ve yabancı kökenli kelimelerin kullanımını seviyorsanız çok keyif verecektir. Yok, hiç hoşlanmam diyorsanız sizi biraz üzer.
Orijinal bir konu, keyifli bir okuma sunuyor size.