Zafer Aydın

Zafer Aydın
@Zafer45
Öğretmen
Lisans
Alanya
Salihli,Manisa
70 reader point
Joined on November 2020
Şu anda okuduğu kitap
“Halk söküp almadıkça kral ayrıcalıklarından vazgeçmez.”
Reklam
“ Kötü,çirkin,yaşlı bir kral.Tepeden tırnağa kürklere bürünmüş.Bana hâlâ oyunumun parasını borçlu ve bu gece beni az kalsın astırıyordu,bu da hiç işime gelmezdi.Yetenekli insanlara karşı cimri davranıyor.Aslında,aydınlara karşı,geniş bir bakış açısına sahip değil ve barbarca acımasızlıklar yapıyor.Halkın üstüne parasını almak için konmuş bir sünger.Kralın tasarrufu diğer organlarının zayıflığından dolayı şişen bir apseye benziyor.Bu yüzden şikayetler ona mırıldanma gibi geliyor.Bu yumuşak görünüşlü sofu kralın yönetiminde darağaçaları asılanlarla çatırdıyor,cellat kütükleri kanla çürüyor,hapishaneler şiş göbekler gibi çatlıyor.Bu kral bir eliyle alıyor,diğer eliyle asıyor.Madam Dolaylı Vergi ile Mösyö Darağacının Avukatı.Soylular itibarlarını kaybetti,aşağı tabaka hiç durmadan yeni baskılar altına eziliyor… “

Reader Follow Recommendations

See All
“ Bu yüzden,sağırlığını herkesten gizlemek için büyük özen gösteriyor ve bunu genellikle kendi yalanına kendi inanacak ölçüde başarıyordu,zaten bu durum sanıldığından daha kolaydı.Tüm kamburlar başları yukarıda yürür,tüm kekemeler nutuklar çeker,tüm sağırlar alçak sesle konuşur,
“ İşte her şeyin sembolü.Sinek uçuyor,çok neşeli,yeni doğmuş,ilkbaharı,açık havayı özgürlüğü arıyor ah ! Evet ama uğursuz gül pencereye çarpıyor,örümcek yerinden çıkıyor ! İğrenç örümcek ! Zavallı dansçı kız ! Tanrı’nın sevdiği zavallı sinek ! Üstat Jacques kaderin gerçeklemesine engel olmayın. Maalesef sen örümceksin Claude,aynı zamanda sineksin ! Bilime,ışığa,güneşe doğru uçuyordun,sonsuz gerçeğin gün ışığına ulaşmaktan başka derdim yoktu ; ama kör sinek,çılgın bilge,öbür dünyaya,aydınlığın,bilimsel bilginin dünyasına açılan o göz kamaştırıcı pencereye doğru atılırken,kaderin seninle ışığın arana gerdiği o ince örümcek ağını göremedin,büyük bir çoşkuyla içine daldın ; sefil çılgın,şimdi kafan parçalanmış,kanatların kopmuş bir halde kaderin demirden iplikleri arasında çırpınıyorsun ! “
Reklam
“ Gördüğümü diğerleri de görüyordu,ama bu gösteri insan gözleri için hazırlanmamıştı.Orada kaldırımın ortasında,öğlen güneşinin altında bir yaratık dans ediyordu.Tanrı’nın Meryem Ana’ya tercih edeceği ve İsa olarak yeryüzüne indiğinde ondan doğmak isteyeceği kadar güzel bir yaratık ! “
“ Ne yazık ! Bu zafer elimden kayıp gittiyse,suç insanla şeytanı denk güçte yaratmayan Tanrı’nındır. “
“ Çünkü çocuğunu kaybeden bir anne için yaşanan her yeni gün ilk gün gibidir.Bu acı hiç yaşlanmaz.Yas giysileri yıpranıp ağarsa da,yürek hep karanlıkta kalır. “
“ Bir damla su ve biraz mermamet,işte hayatımla bile ödeyemeyeceğimden daha fazlası. “
“ Acının aşırısı,tıpkı sevinci aşırısı gibi kısa süren şiddetli bir duygudur.İnsan yüreği bu uçlardan birinde uzun süre kalamaz.”
Reklam
“ Paris orada,kendisi gibi büyük bir şehre gereken her şeyi buluyordu: Tanrı’ya yakarmak için bir şapel; davalara bakılan ve gerektiğinde kralın adamlarına ağızlarının payını vermeye yarayan bir mahkeme ve çatılarında silahlarla dolu bir cephanelik.Çünkü Cite’nin sorunlarını çözmek için dua etmenin ve mahkemeye başvurmanın her koşulda yeterli olmadığını bilen Parisliler,her zaman için yedeklerinde Belediye Konağı’nın çatısında sakladıkları paslanmış arkebüzleri bulundururlardı. “
“ Açlığı yalnız kendi büzüşmüş midesinde değil,çocuklarının da büzülmüş karınlarında duyan bir adamı nasıl korkutabilirsiniz ? Onu sindiremezsiniz.Çünkü o,her korkuyu aşan bir korkuyu tatmıştır. “
“ Sonra eğer iki kişi bir arada yatarsa,birbirlerini ısıtırlar;ama tek başına kalan adam,kendisini nasıl ısıtır ? Ve birisi çıkıp da onu ezmeye kalktı mı,ikisi birlik olup o adama karşı koyarlar.Ve üç kat ip kolay kolay kopmaz. - Bu da İncilden mi ? - Casy öyle demişti.Buna vaiz bölümünden diyordu. -Sus …dinle. -Rüzgâr.Ana,merak etme.Ben rüzgârını tanırım.Ana,ben çok düşündüm.Vaazların çoğu bir türlü kurtulamayacağımız fukaralığa ve biz fukaralar üzerinedir.Eğer ömründe bir şey elde edemesinde,kollarını kavuştur,bekle.Öldüğün zaman altın tabaklar içinde sana dondurma gelecek…Ama vaiz bölümü iki kişinin emeklerinin mükâfatlarını daha iyi göreceklerini söylüyor. -Tom ne yapmak niyetindesin ? Tom uzun bir süre ses çıkarmadı.Hükümet kampındaki durumu düşündüm;bizim halkın nasıl kendi kendini yönettiğini,kavga olduğu zaman nasıl kendiliklerinden işi yatıştırdıklarını düşündüm.Tabancalı polisler olmadığı halde ortada polislerin kurduğu düzenden daha iyisi vardı.Niçin bunu her yerde yapmıyoruz ? Bizden olmayan polisleri fırlatıp atalım.Hepimiz birlikte kendimiz için çalışalım…Kendi topraklarımızı kendimiz işleyelim. “
“Onlar nerede,kanun nerede ? Onların istediği,bizim ruhumuzu ezmek. “
“ Bir adam düşün ki , boyuna kumru gibi düşünüp duruyor , kendi kendini yiyor.Böyle bir adam az zaman sonra yatağa düşer,ölür gider.Ama insan böyle bir adamı kızdırırsa,adamın aklı başına gelir.Şimdi çok bir şey söylemedi,ama kızdı.Görürsün bak,aklı başına gelmiştir artık. “
359 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.