Beton duvarlar arasında bir çiçek açtı
Siz kahramanısınız çelik dişliler arasında direnen insanlığın
Saçlarınız ızdırap denizinde bir tutam başak
Elleriniz kök salmış ağacıdır zamana
Cam kırıklıkları dolu bir dünyada ellerimiz kanamadan kendimizi inşa edeceğiz. Biz yükseldikçe kırıklardan yansıyan ışıklarla daha çok parlayacağız. Ardımızda kalan her şey artık daha az görünür olacak. Ve büyüdükçe acıların olgunluğuna erişeceğiz. İşte o zaman her şey daha az içimizi acıtır olacak.
"Yüreğimi pasli bir kutuya kaldırmıştım ta ki sen gelene kadar. Sen geldin ben yüreğimi oradan alıp senin o güzel avuçlarına koydum." dedi.
Nasıl evet demem.
Sana sonsuza dek evet!!
"Ve güldün rengârenk yağmurlar yağdı
İnsanı ağlatan yağmurlar yağdı
Yaralı bir ceylan gözleri kadar sıcak
Yaralı bir ceylan kalbi gibi içli bir sesin vardı
Sen geldin benim deli köşemde durdun
Bulutlar geldi üstünde durdu
Merhametin ta kendisiydi gözlerin."
Sezai Karakoç
"Dalgaları okumayı düşünüyorsanız
mutlaka ama mutlaka bu incelemeyi gözden geçirmenizde fayda olacağını düşünmekteyim"
Bir kere Virginia Woolf'u (1882-1941) okumak başka bir şey
diğer yazarları okumak daha ayrı bir şey!
Woolf'un dünyasına girecekseniz, öncelikle
hayatla boğuşmuş olmanız gerekir
düzenden tiksinmiş olmanız gerekir,