Zarifce

Mümin kadın, sıradan bir kadın değildir. Onun ayrıcalıklı olduğunu Allahu Teâlâ beyan ediyor: "Siz, herhangi bir kadın gibi değilsiniz" (Ahzap,32)
Reklam
Ey çağın Hacer'i! Sana, bu kimliği ve gereklerini söyleyen kimdir? Sana namaz, cihad, tesettür emrini kim verdi? "Allah" O hald başka ölçüler aramadan " O Celle Celaluhu dediyse tamamdır" teslimiyetini göste. Göster ki çağa Hacer olasın.
Her bir kimse imanın ilmini detayıyla alması üzerine farzdır.

Reader Follow Recommendations

See All
Bir yol, ya İslam'dır ya da değildir; orta yol yoktur. Bir iş ya İslam'idir ya da değildir. Severken ya de nefret ederken Ticaret ve alışveriş yaparken Seçerken ya da seçilirken Savaşırken ya da barışırken Evlenirken ya da boşanırken Hangi yoldasın?
Mümin kadın, kötü insanlara 'Zebani' denmeyeceğini bilir. Zira onlar, melektirler ve Allah'ın kendilerine tevdi ettiği görevleri harfiyen yerine getirirler.
Reklam
Resûlullah'ın kızı Fatıma vefat ettiğinde onu dört kişi taşıdı. Eşi Hz Ali, çocukları Hasan ve Hüseyin ve Ebu Zer el- Gıfari, dedi ki: " Ey kabir sana kimi getirdik bilir misin? Mürteza'nın eşi, Hasan el-Murteza'nın, Hüseyin Mucteba'nın, annesi Fatımatu'z-Zehra'dır". Kabirden şöyle işittiler: " Ben hesap ve veya nesebin görüldüğü yer değilim. Ben sadece amellerin gözetildiği yerim. Benden ancak iyiliği çok olan, kalbi salim, ameli ihlâslı kimse kurtulur"
Ve rivayet olunur ki: İsa Aleyhisselam kabre uğradı ve azap meleklerinin ölüye azap ettiğini gördü. İhtiyacını bitirdikten sonra bu kabre tekrar uğradı. Ve rahmet meleklerinin nurdan tabakalar halinde olduğunu gördü. Bundan ötürü şaşırdı. Allah'tan bu hali kendisine açmasını istedi. Allah ona vahyetti ki: " bu kul isyankardı, öldüğünden beri azap olunuyordu. Geride ise hamile kadın bırakmıştı. Çocuk doğdu ve büyüdü, Kitaba teslim oldu ve muallim ona besmeleyi öğretti. Ve ben çocuğu arkasından benim ismimi zikrederken o kişiyi yerin içinde ateşimle azaplandırmaktan hayâ ettim"
Cahiliyye ehlinin birçoğu sadece oğuldan dolayı tebrikte bulunuyor, kızın ise dogumundan dolayı değil ölümünden dolayı tebrikte bulunuluyordu!!! Kızla rızıklandırılan kimseye yönelttikleri tebriklerden biri şu idi: " Allah sizi onun lekesinden güvende kılsın ve ona karşı size yardım etsin. Kabrinin kaynı olasınız!"
Öyleyse cihad ve savaş anında bile namazdan vazgeçilemezse sen şu rahat günlerde nasıl vazgeçersin?
Bu ilâhi sistem namaz kılmaya olağanüstü derecede önem veriyor, şartlar ne olursa olsun namaz kılmamaya açık kapı bırakmaya kesinlikle yanaşmıyor. Hiçbir mazeret namazı bırakmaya gerekçe sayılmıyor. Bu titizlik hastalık durumunda da açıkça görülür. Hastaların oturarak, yatarak, sayıklarken namaz kılmaları, vücutlarını ya da bazı organlarını kımıldatamayacak derecede ağır durumda iseler göz kapaklarının hareketleri aracılığı ile namaz kılabiliyorlar..
Reklam
"Allah'ın adını anmak" demek sadece yüzlük ya da binlik zikir tesbihleri ile O'nun yüce adını tekrarlamak demek değildir. Gerçek anlamda "Allah'ın adını anmak" dille yapılacak zikir ile birlikte uyanık bir kalbin O'nu anmasıdır; bunun yanı sıra aynı kalp duyarlılığı ile namaz kılmak ve Kur'an okumaktır.
Yeryüzünde günahsız bir şekilde yürüyene kadar, belalar mümin kulun yakasını bırakmaz.
Ahmak bir kimsenin, hediye etmiş olduğun kalemle seni hicvetmesine şaşırma, üzülme. Engelli olan bir kimseye dayanarak yürümesi için verdiğin asa ile senin kafanı yarmasına sakın şaşırma! Tabiatları yıpranmış, fıtratları bozulmuş, iradesi kırılmış olanların sana saldırmasına aldırış etme.
İmam Abdullah b. el-Mübârek(rahimehullah) şöyle derdi; 'Allah'ım! Bid'at sahibinin bana iyilik etmesine izin verme ki bunun sonucunda kalbim ona sevgi beslemesin.
Sayfa 273Kitabı okudu
64 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.