Zehra SSM

Zehra SSM
@Zehrassm
Sıkı Okur
Bakmayacaktın uzaklarda olduğuma, kahırlı bakışlarımı,köhne bir kentte yenilmişliğime sayacaktın.Dilaver CEBECİ
Penceresinden sadece kaplumbağa ve tavşanı gören kişi, tavşanı dünyanın en hızlı koşucusu zanneder.
Reklam
Aynı yolun yolcusu değilsek eğer, birbirimizden ileride veya geride olamayız. Yolumuz veya yönümüz aynı değilse, ileride-geride kıyasla- ması yapılamayacağı için, ilerici veya gerici de olamayız. Olsa olsa ayrı yolların yolcusu, ayrı dünyaların insanı oluruz, birbirimize uzak veya yakın düşeriz. Aramızdaki uzaklığın veya yakınlığın nedeni budur. Yolu ve yöntemi hesaba katmadan, hayali bir düzlemde, sadece kulağa mantıklı gelen kıyaslamalarda bulunmak, ileri-geri konuşmak, entelektüel yolsuzluktur.
Çiftçi yağmur yağarken, tüccar isleri iyi giderken mutlu olduğu gibi, ben de kitap bahsi açılınca işleri iyi bayram ediyorum. Çünkü kitap medeniyetinin dün olduğu gibi yarın da hükmünü sürdüreceğine inanıyorum. Hemen itiraf edeyim ki, bugün içinde bulunduğumuz perişanlığın yegâne sebebi, kitaba sırt çevirmemizdir. "Yaratan Rabbin'in adıyla oku!" emrine muhatap olan Peygamberler Peygamberinin ümmeti -üzülerek söyleyelim ki- bugün kitapla olan irtibatını tamamen kesmiştir. Oysa İslam medeniyetinin asıl unsuru kitap ve kütüphanedir. Dün, Osmanlı hükümdarları sefere çıkarken bile sandık sandık kitabı develerin sırtında gaza meydanlarına götürüyordu. Ve bütün icraatlarını kitaba uygun gerçekleştiriyorlardı. Bugün ise kütüphane, ziyaretçisi olmayan mabed durumuna düşmüştür.
Sayfa 153Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Kitap tutkusu, sigara tiryakiliğinden daha şiddetli bir iptiladır. Böyle bir hastalığa müptela olanların ilk koşacakları şifa yurtları yayınevleri, kütüphaneler ve sahaflardır. Özellikle sahaflar kitapla ilgili olağanüstü maceraların, ilginç gelişmelerin cereyan ettiği mahfiller olması bakımından son derece önemlidir. Sahaflarda kitaplar ve kitap delileri hakkında yapılan sohbetlerin, kulislerin, hivayetlerin, hatta dedikoduların tadına doyum olmaz. Bir yandan tozlu rafları karıştıran kitap kurdu, diğer taraftan tam bir kitap mütehassısı olan sahafın verdiği bilgileri can kulağıyla dinler kitapların beder ömrünün en mesut dakikalarını o sırada yaşar.
Sayfa 148Kitabı okudu
Güven ve sevgisini sonuna kadar karşısındakine açan insanların kırılması çabuk, affetmesi de zor olur.
Sayfa 241Kitabı okudu
Reklam
İnsan ve toplum
Günümüz insanları iki yönden toplum tarafından yılgınlığa uğratılıyor. Bunlardan biri içinde yaşanılan sistemin gereklerine uymadığı takdirde mahvolacağı korkusu, öteki de içinde yaşanılan sistemin gereklerine uyduğu takdirde mahvolacağı korkusudur. İnsanlar bu korkulardan hangisini atmaya çalışırsa diğeri tarafından tehdit edilmektedir.
Sayfa 440Kitabı okudu
Şahadet kelimesi bir kazanç külliyesi olduğu kadar nelerin feda edilmiş olduğunun, nelerden vazgeçildiğinin de belgesidir.
Sayfa 435Kitabı okudu
Sadece Allah'ı düşün Ondan geldik, ona döneceğiz. Burada olsun, evimizde olsun, netice değismez. Allah'ın yolundan ayrılmadığın müddetçe, kimse sana zarar veremez. Güzel hareket et! Elinden gelen her durumda kim olursa olsan insanlara iyilik et. Düşmanın bile. Allah Teâlâ Hazretleri Fussilet Suresi 34. ayette, İyilikle kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel bir şekilde önle. O zaman seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki candan bir dost olur,' diye buyuruyor. Hepimizin rehberi Kur'an'dır. İyilik eden iyilik bulur. Unutma ki, güzel davranışlar göstermek güzel konuşmaktan faziletlidir. Sabır, öfkeden faziletlidir!"
"Yaşamın anlamına gelince, evet Nevzat, yaşamın anlamı sensin. Yani insan, bazıları bu anlamı işinde, bazıları aşkında, bazıları dinde buluyor, bazıları politikada, bazıları sanatta, hatta büyük çoğunluk futbolda. Ne bileyim, herkes kendine göre bir anlam yaratıyor işte. Eğer bu insanlar olmasaydı, bu anlamların hiçbiri olmazdı. Öyle değil mi? Yaşamın anlamı insandır Nevzatçım, insan."
Sayfa 381Kitabı okudu
Dünyada bilinmeyen bir şey yoktur, bilmeyenler vardır.
Reklam
Hakikatin tamamlanması zihnin istiğrak ile varacağı bir nokta olsaydı İslam'da emir ve nehiyler olmazdı. İslamca yaşamak dünya ve hayat karşısında etkin bir tavır Kalbi takınmakla gerçekleşebilir. Bu etkinlik, hayra yönelirken gösterilmesi gereken bir etkinlik olduğu kadar, şer karşısında takınılacak tavrın da gereğidir.
İslam
İslâm, dünya olayları karşısında edilgen kalmayı, iyilik ve kötülüğe karşı müdahaleci bir tutum takınmaktan geri durmayı kabul etmiyor. Kulluk yalnızca hukuki tasarrufların bütününden doğmuyor, aynı zamanda kul olmanın bilinci, yani kalbin insan davranışlarını anlamlı kılması gerekiyor. İyiliğe yönelmek, kötülükten kaçınmak yalnızca somut, gözlenebilir davranışların ortaya çıkması ile olup bitmiyor, iyiliğe yönelmenin ve kötülükten kaçınmanın niyeti de aranıyor. Yani kör bir eylem değerli değil; İslâm açısından inançtan soyutlanmış eylemi tamamlanmış sayamıyoruz. Müslüman gibi davranmayı değil, Müslüman olmayı (ruhuyla eyleme katılmayı) sonuç veren bir başlangıç kabul ediyor İslâm.
Tarih ve Tekerrür
Partiler içi bu gibi tasfiyelerde, her şey sorulabilir ama, bu soru sorulamaz. Elbette ki, iki taraf da haklı ve iki taraf da haksızdı. Çünkü siyasi mücadelelerde partiler içi bu ayıklanmalar, hak davası değil, partilerin o sıradaki hallerinden gelen, doğal sonuçlardır. O sırada çarklar kimi yakalarsa, çarkları elinde tutanlar, onu tasfiye edeceklerdir. İhtilalci iktidarlarda bu tasfiyeler, bazen toptan öldürmeler halini de alabilir. Ama sonra bir gün gelip, bu öldürülenlerin birer birer itibarlarının iade edilmesi de mümkündür. O zaman bu eski hainler, yeniden kahramanlar olarak, resimleri ve heykelleriyle ülkeyi, tekrar süsleyebilirler. Örneğin, bugünkü Rusya'da olduğu gibi...
Sayfa 233Kitabı okudu
Teknik,Medeniyet, Yabancılaşma
Neyim, ne yapıyorum, ne ile yapıyorum diye sorduğumuz zaman karşımıza yabancılaşma, medeniyet, teknoloji çıkıyor. Önemle üzerinde durmamız gereken nokta, bunların karşımıza teker teker çıkmadıklarıdır. Yabancılaşma ancak medenî bir hayat tarzıyla birlikte sözkonusu edilebiliyor, medeniyet ancak kendi teknolojisiyle ayakta durabiliyor. Teknoloji, hayatını devam ettirebilecek bir medeniyeti türetiyor. Yabancılaşmadan medeni olunamıyor. Üç meselenin birbiriyle ilişkileri tam anlamıyla girift.
Sözü edilmeyen şeyler zamanla göğe karışır giderdi,bırakılmış ince mavimsi bir mendil gibi...
Sayfa 164Kitabı okudu
114 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.