Zehra Can Aydoğan

Sabitlenmiş gönderi
İnsan hangi yaşta olursa olsun ve ne kadar ilime sahip bulunursa bulunsun ve dünyayı ne kadar unutursa unutsun yakınında birileri ölünce ölüm denen Sırrı kavramaya başlıyor. Elbette ki ölüm sırrının hak olduğunu ve Allah'ın emrine karşı gelinmeyeceğini biliyor ama yine de hüzün ve hasret bir yandan yakıyor canını. Her gelenin gideceğini, her doğanın öleceğini ve her başlayanın biteceğini bilirim elbette. Lakin yine de insan kendini elsiz, kolsuz, dilsiz, sessiz kalmış gibi hissediyor. İçinde bir acı var, yalnızca "Allah" dediği an hafifliyor. Asla ölüme İsyan değil bu dediklerim, sadece Hasret... Ama Vuslat var yine de ve bunu bilmek dahi içindeki ateşe bir yağmur gibi dökülüyor.
Reklam
Ruhta yer edineni kalp nasıl unutsun...
Taş bile, ibrettir, ayettir, tevhide alametttir, gören bir göz için. Görmeyen göze Musa'nın asasını soksan da denizi ikiye yarsan da boştur. Çünkü kalp firavunlaştığında, akıl firavunlaştığında gözden feraset, basiret, marifet uçar gider. Böyle bir kimse ancak Azrailin sillesiyle kendine gelir. Ama nafilee...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Zehra Can Aydoğan

Zehra Can Aydoğan

, bir kitabı okumaya başladı
Mısır'a Sultanı Kuyudan Gelir
Yasin Pişgin
9.3/10 · 675 okunma
Eğer insan feraset ile olaylara bakıp basiretli olursa görecektir ki musibetler insanın hatalarından dönmesi için onun aklını başına getirmeyi amaçlayan nasihatlerdir.
Reklam
Reklam
268 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.