Zeliha canbaz

Sabitlenmiş gönderi
Evrensel bir bilgelik şöyledir: “Düşüncelerine dikkat et, söze dönüşürler; sözlerine dikkat et, eyleme dönüşürler; eylemlerine dikkat et, alışkanlık olurlar; alışkanlıklarına dikkat et, kişiliğin olurlar; kişiliğine dikkat et, kaderini biçimlendirir.”
Reklam
Doğu Ekspresinde Cinayet
Doğu Ekspresinde CinayetAgatha Christie
8.6/10 · 26.1k reads
282 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 22 days
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig
8.2/10 · 56.2k reads

Reader Follow Recommendations

See All
Hayatta kalıplar var… Ritimler. Bir hayatta kendimizi köşeye kısılmış hissettiğimizde, hüznün, trajedinin, başarısızlığın ya da korkunun, tek bir varoluşun ürünü olduğunu düşünmek çok kolay. Yalnızca yaşamanın değil, belli bir şekilde yaşamanın sonucu olduğunu düşünmek. Demek istediğim, acıya karşı bağışıklık kazanmamızı sağlayacak bir yaşam tarzı olmadığını anlasak, her şey çok daha kolay olurdu. Mutluluğun doğasında acının da olduğunu. Biri olmadan öbürünün de olamayacağını. Tabii ki farklı düzeylerde ve miktarlarda. Ama hiçbir hayatta sonsuza kadar saf bir mutluluk içinde olamayız. Öyle bir hayat olabileceğini düşünmek ancak yaşadığımız hayattaki mutsuzluğumuzu büyütmeye yarar.
“Özgürlüğün temelinde itaatsizlik yatar. İtaat edenlerden ancak köle olur.”
Reklam
“Benim burada ne işim var?” diye düşündüğünüz oldu mu hiç? Bir labirentin içindeymişsiniz ve kaybolduğunuzdan eminmişsiniz de, her bir dönemeci kendiniz yarattığınız için bu tamamıyla sizin suçunuzmuş gibi hissettiğiniz? Üstelik dışarı çıkmanızı sağlayacak birçok yol olduğunu da biliyorsunuz çünkü labirentten çıkmayı başarmış, dışarıda gülüşüp oynayan insanların seslerini duyuyorsunuz. Çalı çitlerin arasından arada bir görüyorsunuz onları. Yaprakların arasından gelip gelen şekiller halinde. Öyle mutlu görünüyorlar ki onlara değil, bu işi onlar gibi yapamadığınız için kendinize kızgınsınız. Oldu mu hiç? Yoksa bu labirentte kalan bir tek ben miyim?
İnsanlar şehir gibiydi. Bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret etmezdiniz. Sevmediğiniz yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bir şehri yaşanır kılan şey iyi yönleriydi.
Ne kadar çok olasılık varsa, o kadar çok hayatın vardır. Farklı seçimler yaptığın hayatların vardır. Yaptığın farklı seçimler farklı sonuçlara yol açar. Tek bir şeyi bile farklı yapmış olsan, farklı bir yaşam öykün olacaktı.
Her yaşam milyonlarca seçim ihtiva eder. Kimi büyük, kimi küçük. Fakat bir kararın yerine başka bir karar geçtiğinde, bütün sonuçlar değişir. Dönüşü olmayan bir sapma gerçekleşir ve bu da başka sapmalara yol açar.
Reklam
Rafta bir National Geographic vardı. O derginin kapağına -bir kara delik resmine- bakarken, aslında kendine baktığını farketti. Bir kara deliğe. Can çekişen, kendi içine çöken bir yıldıza.
176 syf.
10/10 puan verdi
Hayat Sana Ne Anlatıyor
Hayat Sana Ne AnlatıyorÇetin Çetintaş
8.4/10 · 1,607 reads
Lakin normal şartlarda, on metre yükseklikten bıraktığımız bir kuş tüyüyle basketbol topu aynı sürede yere düşmez. Yerçekimi bu iki objeye aynı çekimi uygulasa da, bu objelerin varoluşsal şekilleri itibari ile ortama tutunma eğilimlerinin farklılığından dolayı aynı zamanda yerle buluşmazlar. İnsan da hayatındaki kişiler ve tüm objelerle aynı işleyişle ilişki kurar. İnsanın varoluşsal şekli ise karma (eylem) ile belirlenir.
Bir insanı tanıdığımızı düşünmek, o insanı zamanın içine, onu tanıdığınızı düşündüğümüz ana hapsetmemizdir. “Bu kim?” diye bakmıyorsundur karşındaki insana. Kendince bir cevabın vardır artık.
Birini tanıdığını düşündüğün an, onu tanımayı bırakırsın. Tanımayı bıraktığında artık o kişi senin için geçmişteki haliyle var olur. Oysa her insan her an değişir. Beyin yapımız her an yaşadığımız deneyimlerle yeniden şekillenir. Şu an bu sayfaya gelen sen ile kitabın ilk sayfasındaki sen bile aynı değil… Bu kadar değişken bir halin içinde kimseyi tanıdığımızı düşünemeyiz.
Modern insan önüne çıkan her şeyi yutan bir elektrik süpürgesi gibidir. Bu insanın nasıl biri olacağını izledikleri belirler.
722 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.