Yaşamda bir an geliyor, tanıdığın insanlar arasında ölüler canlılardan çok oluyor. Ve beyin başka yüz hatlarını, başka ifadeleri kabul etmeye yanaşmıyor: rastladığı bütün yeni yüzlere eski izlerin damgasını vurup her birine en uygun maskeyi buluyor.
Bugünün hastaları bastırılmış dürtülerden çok özgürlükle başa çıkmak zorundalar. Artık “yapmak zorunda oldukları” ya da “yapmaları gereken” şeyler aradında itilip kakılmıyorlar; seçim problemleriyle uğraşıyorlar- neyi yapmak istediklerine karar vermekle cebelleşiyorlar.