Kereviz
@Zeymetcan
J'accepte la grande aventure d'être moi.
Fransız Dili ve Edebiyatı
Ankara
Ankara, 7 April
64 librarian point
705 reader point
Joined on June 2017
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Son cümlenin güzelliği
Elektrik olmadan yaşıyorum, ateşi kendim yakıp idare ediyorum. Akşamları eski lambaları yakıyorum. Su tesisatı yok, suyu kuyudan tulumbayla çekiyorum. Odun kesiyorum ve yemeğimi pişiriyorum. Bu basit işler kişiyi de basitleştiriyor ve aslında basit olabilmek ne kadar zor!
Sayfa 49 - Kolektif KitapKitabı okuyor
Carl Jung
Ondan medet uman pek çok hastası olmasına rağmen Jung izin kullanmaktan çekinmezdi; “Dinlenmeye ihtiyacı olduğu halde çalışmaya devam eden yorgun birinin aptal olduğunu fark ettim.
Sayfa 48 - Kolektif KitapKitabı okuyor
Engels Marx için;
Para üzerine yazıp da bu kadar parasız olan başka birinin olduğunu hiç zannetmiyorum.
Sayfa 46 - Kolektif Kitap, 10. Baskı, Aralık 2021, İstanbulKitabı okuyor
Reader Follow Recommendations
Marx
Her türlü zorluk ve engele rağmen hedefimden sapmamalıyım ve burjuva toplumun beni para kazanma makinesine dönüştürmesine izin vermemeliyim.
Sayfa 46 - Kolektif KitapKitabı okuyor
"Her pasaj bir geçite dönüşür," diye yazmıştı, "her sıfat da bir karara".
Sayfa 44 - Kolektif Kitap, 10. Baskı, Aralık 2021, İstanbul, Thomas MannKitabı okuyor
Ne kadar zor olsa da yazmak Flaubert için birçok yönden ideal bir yaşam biçimiydi. "Ne de olsa," diyordu yıllar sonra, "çalışmak, hayattan kaçmanın en iyi yoludur!"
Sayfa 43 - Kolektif Kitap, 10. Baskı, Aralık 2021, İstanbul, Gustave FlaubertKitabı okuyor
"Her zaman çalışırım," diyordu, "çalışmak ruhun arazisinden akan bir sel gibidir. İyidir, çünkü pek çok şeyi alır götürür. Arındırır. Hiç çalışmasaydım delirirdim."
Sayfa 29 - Kolektif Kitap, 10. Baskı, Aralık 2021, İstanbul, Ingmar BergmanKitabı okuyor
Neden zorunluluk getiren devamlı işleri yapamıyorum;
Çalışmak için uygun ruh haline girmesini sağlayan favori yöntemi sigara, küllük, kibrit, bir fincan kahve, bir çörek ve yanında bir şeker tabağıyla doldurduğu yatağında oturmaktı. En ufak disiplin hissinden kaçınmalı ve yazma eylemini oldukça zevkli hale getirmeliydi. Neredeyse bir cenin pozisyonu alırdı ve aslında niyetinin "kendine ait bir rahim" yaratmak olduğunu söylerdi.
Sayfa 27 - Kolektif Kitap, 10. Baskı, Aralık 2021, İstanbul, Patricia HighsmithKitabı okuyor
Cinsel organlar istemin gerçek yuvalarıdır, bunun ters kutbuysa, beyindir" der Schopenhauer.
Sayfa 182Kitabı okudu
Stendhal
“Kadın olarak doğan bütün üstün yetenekler, halkın yararı uğruna harcanıp gitmiştir.”
Payel YayınlarıKitabı okudu
İsveç’te de çok önemli bir kadın hakları hareketine rastlıyoruz. İsveçli kadınlar, eski gelenekler adına, “okuma, çalışma, özgürlük” haklarını isterler. Bu savaşı özellikle yazar kadınlar yürütür ve sorunun daha çok ahlaksal yanıyla ilgilenirler; daha sonra güçlü derneklerde toplanıp Liberallerin desteğini sağlar, ama tutucuları karşılarında bulurlar. Norveçliler 1907’de, Finlandiyalılar da 1906’da, İsveçlilerin daha uzun yıllar bekleyecekleri oy hakkını elde etmişlerdir. *İsviçre’de kadına oy hakkı ancak 1973 yılında tanınmıştır.
Payel YayınlarıKitabı okudu
“Fabrika sahibi M. E. Bana dokuma tezgahlarında yalnız kadın işçi kullanıldığını, onlar arasından da evli, bakılacak kimsesi olanlara öncelik tanıdığını, çünkü bunların evli olmayanlardan daha dikkatli çalıştıklarını ve evdekileri besleyebilmek için gece geç saatlere dek işbaşında kaldıklarını anlattı. “Böylece, diye ekliyor Marx, “kadının özel nitelikleri kendi zararına kullanılmakta, yaradılışındaki ince, ahlaksal öğeler onu köleleştirip acı çektirmenin araçları haline getirilmektedir.
Payel YayınlarıKitabı okudu
1 Mayıs kutlu olsun!
1831’de, ipek fabrikalarındaki kadın işçiler, yazın sabah üçte işbaşı yapıp akşama dek, kışınsa sabah beşten akşamın on birine dek, günde on yedi saat çalışmaktadırlar.
Payel YayınlarıKitabı okudu
“Dünyanın her yanında erkekler kadınları yönetir,” der Caton, “dünyayı yöneten bizleriyse karılarımız yönetmektedir.
Sayfa 89 - Payel Yayınevi, Ocak 1993Kitabı okudu
Frazer:“Tanrıları erkekler yaratır; kadınlar tapar” der; yarattıkları tanrıların dişi mi erkek mi olduğuna karar veren de erkeklerdir; toplum içerisinde kadına ayrılan yeri onlar çizer; kadın, hiçbir zaman kendi özel yasasını uygulatamamıştır.
Sayfa 83 - Payel Yayınevi, Ocak 1993Kitabı okudu