Ve fakat önceden hazırlanmış konuşma, aynı zamanda tatsız tuzsuz olur. Dinleyen sıkılır. Konuşma doğaçlama olmalıdır. Mizah içermelidir. İlmi olan, yaşanmışlığı olan, donanımlı kişi, hazırlığa ihtiyaç duymadan gayet güzel konuşur.
Bıraktığımız yerden konuşmaya başlarız; şakalar ederiz bazen de susar bir şeyler düşünürüz. Ama düşündüğümüz şeyler filancanın işini kaybetmesi ya da Danıştay’daki bir dava gibi şeyler değil muradına ermiş insanların mutluluk dolu düşünceleridir... kimse orada olmayan bir dostun aleyhinde söylemez; kimse sana “hele bir kapıdan çık, seni de çekiştiririz!” der gibi bakmaz. Sevmediğin saymadığı kimselerle aynı masada yemeğe gitmezsin. Dostların gözlerinde yalnız sevgi görürsün. Şakalarında kötülük yoktur... her şey saf ve temizdir. Düşünceleri neyse, sözleri de odur. Yemekten sonra bir Mekke kahvesi gelir ve taraçada havana puroları tüttürülür.